türkiye'de düşüncelere en çok karşı çıkılan, dinsel dogmatik baskının en yoğun olduğu şehirdir.
bu soruya ters bir mantıkla ironi yaparak izmir yanıtı vermek ahmakça bir yaklaşımdır. zira atatürk heykeli yapmak, heykele tapmak falan değildir, bir lidere saygı duymak ona tapmak anlamına gelmez, onun yolundan yürümek anlamına gelir.
fakat konya'da şortlu gezerseniz dayak yersiniz. alevi derneği açarsanız yıkarlar.
afyon'da hristiyan olduğunuzu düşünebiliyor musunuz?
bingöl'de, urfa'da atatürk'ün düşüncelerini savunabilir misiniz? bu soruların cevaplarına "hayır" demek, yobazlık göstergesidir.
izmir'de kürt'ü de yaşar, türk'ü de yaşar, rum'u da yaşar, balkan göçmeni de yaşar, alevisi yaşar, sünnisi yaşar, derneğini açar, faaliyetini yapar..
insanlar birbirine karışmıyor.
işte bir yobazlık da, yobazlığını deşifre ettiğimiz ve itham ettiğimiz bu yobazların, bunu hazmedemeyip bizim çağdaş ve hoşgörülü şehirlerimize saldırmasıdır.