"sağ elin verdiğini sol el görmesin" diyen bir anlayışı temsil ettiği için oy toplayan bir parti var. Bu partinin bakanı diyelim ki böyle bir şeyi yapmamalıydı, yaptı, hata etti. Buraya kadar her şey normalken bakanın yaptığı bu hata üzerine diğerlerinin durumu kurtarmak için kızı suçlar tavırları siyasetin düştüğü çukuru ortaya koyuyor.
bu öyle bir çukur ki, bu çukurdan çıkan hiç bir icraatın insani olmadığı hissi uyandırıyor.
her yapılan faaliyet gösteriş için, günü kurtarmak için, oy için, koltuk için. fazedin ki o kardeşimiz böyle bir itirazda bulunmasaydı ve parayı cebine indirip eczanenin yolunu tutsaydı. tüm kanser hastalarını ilgilendiren bir eksikliğin farkında olabilecek miydik?
yine soruyorum, halkı için kim çalışıyor?
cebinde iki bin tl ile gezen, birisi çıkar da dilenirse cebine tıkıştırırım diyen düşünceli bir bakan mı, yoksa hastayken içinde bulunduğu olumsuz koşulları haykıran ve kendi gibi olanları haklarına kavuşturmayı başaran Dilek mi?
