otobuste dayak yiyen gencler

entry7 galeri
    5.
  1. bize neler oluyor diye düşüncelere daldıran linç mağdurları.

    eskiden ben de bu tür olaylara şaşardım tv'de izleyince. nasıl böyle galeyana geliyorlar diye. ilk defa bir linç girişimi ile karşılaştım. karşılaştımdan kastım ben değildim dayak yiyen ama gece boyunca ve şimdi halen kafamdan atamiyorum olayi. belki dayak yiyen ben olsaydım bu kadar kahrolmazdım. sanırım psikoljik travma geçirmeye başladım.

    ek olarak belirtmeliyim ki ben de şaşırdım poliste bibergazi olmasina ancak şöyle olmuş olabilir biber gazını kızarkadaşı yada karısının çantasından almış olabilir. ayrıca ben bu adamın polis olabileceğini düşünüyorum yoksa kim niye yanında biber gazı taşır ki? belki kızarkadaşı kapkaça uğradığı için yanında taşıyor olabilir orası ayrı.

    ek bilgi vermem gerekirse: dayak yiyen kişiler 2 kişiydi. çocuklar dayağı saf gibi yemediler. ne olduğunu bile anlamadılar. düşünün size de birkaç kişi aynı anda saldırmaya başlıyorlar, biber gazı sıkıyorlar vs... ne olduğunu bile anlayamazsınız. yoksa çocuklar bu kadar dayak yiyeceklerini bilseler kendileri de inerdi otobüsten. çocuklara önce otobüsten inin başka otobüse binin diye kimse demedi. doğrudan daldılar gençlere. yaşca ve boyca büyük olan zaten yerde oturuyordu. yani o eleman zaten en son atıldı otobüsten ve belki de en çok dayağı yedi. yaşca küçük olan türk olabilir ama yaşca büyük olan adamın tipi almana benziyordu.

    bir kaç gündür siyasilerin vatandaşı azarlaması beni zaten çok etkilemişti. en son hapse attırılması haberini okudum yuh dedim. dün bu linç girişimiyle karşılaşınca bu ülkede ne yapıyorum ben bu insanlarla bu otobüste ne yapıyorum diye kendi kendime sordum. linç yapan adamların amaçları neydi bir türlü anlamadım. hırsızlık olsa birine sarksalar tamam halk haklı derdim. ama artık hırsız bile lince uğrasa tamam demeyecem. dediğim gibi bir kişinin bir adam yanında çocuğu var cocuk ağlıyor "baba yapmaaa!!!" diyor, babası diğer elemanlara vurmakla meşgul. yuh yani. insan çocuğunun yanında bu şekilde dövüşmez. üstelik ya bu iki alamncı gençte bıçak yada silah olsaydı ne olacaktı. birilerini yaralasa belki öldürse, yanında çocuğu olan sarışın adam bıçaklanıp ölseydi ne olacaktı geride bıraktığı çocuk, hiç mi düşenemedi.

    bu ülke ne zaman bu hale geldi. nasıl böyle olduk.

    konuyla alakasız sayılabilir ama bir arkadaşım ermeni soykırımı konuştuğumuz bir ortamda şöyle demişti. türkler soykırım yapmaz herkes iyi kalplidir türkle kimseye eziyet etmez. gruptaki herkes bu fikre katılmıştı. ama şimdi bakıyorum linç girişimde bulunan bu insanlar da bizim insanlarımız. böyle bir olayla değerlendirmek doğru mu bilmiyorum ama artık halkımızdan o kadar emin değilim. belki ufak bir şehirde olsa yapanlara cahil derdim, ama olay istanbulda geçiyor. olaya karışanlar da öyle fakir tipli cahil tipli insanlar değil. sanırım bu olay vicdan ile alakalı, cahillikle, eğitimle yada fakirlik-zenginlikle alakalı değil. insanlar nasıl böyle vicdansız oldular. demire sarılan savunmasız bir insana sürekli tekme atmak nasıl bir vicdan. niye yüksek sesle konuşuyorlar diye. geçen günlerde taksimden beşiktaşa giderken otobüse 4 kız 1 erkek turist kafilesi binmisti onlarda yüksek sesli konuşuyordu kimse onlara birsey demedi. turistler yüksek sesli konuşuyor olabilir yani hepsini kovalım mı ülkeden. üstelik dünkü dayak yiyen gençleri otobüsten inin beyler diye uyarmadılar. direk daldılar. belki doğru dürüst söyleseler tepki karşısında ineceklerdi otobüsten. bilmiyoum içim halen daralıyor. umarım kimse böyle bir olayla karşılaşmaz, umarım kimsenin vicdanı bu kadar kararmaz.

    Galiba dünyada insanların hepsi zalim. hepimiz zalimiz, simdi olmasa bile bir gün zalimliğimiz ortaya çıkacak. ve zalimliklerimize bahaneler bulacağız. zaten cinayetlerimize bile isimler bahaneler bulmuyor muyuz. töre diyoruz, namus diyoruz, kan davası diyoruz, küfür etti diyoruz, paramı vermedi, aç kaldım, öldürmek zorunda kaldım. diyoruz da diyoruz. maşallah mazeret üretmede süperiz.
    0 ...