genel olarak bakıldığında türk milletinin nesilden nesile aktarılmış tüm ananelerini bulmak mümkün. ata erkil bir yapı olmasına rağmen kadınlar kurultay'da mevcut idi. kamlar ve ya şamanlar ise şu günümüzde olduğu gibi toplum nazarında bir statüsü olan bireyler değildi. bu bakımdan türklerde hiçbir zaman teokratik bir yapı olduğu söylenemez. kut anlayışına gelince hint-avrupa kültürü etki alanındaki bir coğrafya'da bulunmaları, onların persler ya da ikinci pers devleti olan sasaniler gibi 'kutsal şah'' nazariyesi türünde bir kut anlayışı geliştirmesinde etken oldu.
nitekim türkler hiçbir zaman için dindar bir halk olmamıştır. bunu islamiyet sonrası dönemde de görebiliyoruz.