ilk ciktigi zamanlarda edindigi "yumuşak sesli-üstü acik arabanızda boynunuzdaki sal bir saga bir sola sallanırken dinleyebileceginiz bayan popcusu" imajini son albumuyle yikan sarkici. hele hic anlam veremedigim cıkıs klibi (masada elbisesini cekistirerek oynayan kadınlar, bir kac darbukacı, gözlerindeki sürme akmis tuvalet kosesinde yerlerdeki deniz seki??) bana christina aguilera nın dirty sini ilk izlediğimde yasadigim soku tekrar yasatmis "nolmus lan bu kıza" dedirtmistir. son albümünden bu yana birden olgunlasiveren arkadas son bir iki yıldır magazincilere cemkirmekte, sabah programlarında makul demeçler vermekteydi ki süpriiiiiizzzzzzz:
yeni askısı hüsnü senlendirici ve nemrut esi nazire hanım üçgeniyle ve son katıldığı belediye konserinde baskan adayının "vallahi ben kulise girdim deniz hanımda ne selülit var ne bisiy"
benzeri akıllara zarar söylemiyle sevgili seki yeniden magazin odagimiza oturmayı basarmistir!
1-sayın başkan sayın sekinin odasına girmis midir, neden girmistir?
2-girmisse bile onu ciplak mı görmüstür?
3-görmüsse bile selülitlerini görebilecek kadar samimi mi olmustur?
dekoltesinin ileriye ittigi ayrık memeleri ile elindeki mikrofona "nası yani sayın baskan" diye öhöm öhöm etse de durumu toparlayamamistir kendisi. olayın tatsizligi yetmiyormus gibi hüsnü amcamızı da patavatsız belediye başkanı sevgilisinin selilütlerini gördü diye sinir krizlerine girerken görünce ihya oldum ne yalan söyliyeyim. bu seçimde de oyum sayın "the fat slayer" baskanindir. keşke seki kardes sonradan bozacagina tuba ekinci, yeliz yeşilmen gibi bastan bozuk baslasaydi.