ne söylüyorsun sen böyle kadın
şuh sesinde hayat bulan bu sözlerin neyi anlatıyor
haykırdığın kelimelerin ardında hangi onulmaz acı var
ve avazeyi saldığın anda yüreği virana çevirmenin hikmeti ne
en coşkun aşklar senin topraklarında yaşandı
hangisinin sevdasına dizdin bu ezgilerini
hangi ayrılığın çığlığıdır bu
hangi kahraman ölümün ağıdı
sözlerinde ihanetin sitemi mi var
yoksa yalnızlığın matemi mi
nefret ve şiddeti hangi notaların arasına kazıdın
söyle kadın
bunca elem ve kederi nasıl bir araya getirdin
ve hangi şairin mısraları seninkiler gibi en derine işledi
ya sesine eşlik eden şu sazlar ve kemanlar
tamburlar ve neyler
bunlar da neyin nesi
hangi hüznün zehrinden sürdünüz yaylarına
ve hangi baldıran acısı raptolundu mızrabına
hangi kutsal suda yıkadınız
hangi efsanenin efsununa daldırdınız
kaç söylenceden toplayıp
söyle kadın hangi mucizeyi sihri yaptınız
babil'de en şanslı insana bahşedilen dil
ve yeryüzünde bir kadına verilen en asil ses
en mağrur dil ve en mucizevi ses
şimdi söyle kadın
böylesine büyülü ses ile
ve kalkıp küfrü bile aruzla söylenen dil ile
ezgiler mırıldanarak ne yapmaya çalışıyorsun böyle
kutsallığın da bir sınırı vardır
hangi tanrıçanın göz diktin tahtına sen
tanrıların gazabı muhteliftir
insanlığın da azabı
her insanda sağaltılmaz yaralar açmak da
senin gazabın galiba
olympos dağında bir taht da senin olsun
ismin de ezgi tanrıçası
ki tanrıların merhameti de olurdu
mutluluk denen illet hiç yok yanında
senin ezgilerinde yalnızca ölüm iksiri
ve tanrılar ölümsüzdür
ama sen değil
senin ezgilerin gibi