benim dedem bu tipe bir örnek. annemler 13 kardeş. dedem zamanında varlıklı bir ailenin tek erkek çocuğu olduğu için 250 - 300 dönümlük bir araziyi satıp satıp yemiş.
70'lerde şahsi arabasıyla türkiye'de gezmedik yer bırakmamış candaşlarıyla. arada fırsat buldukça da çocuk yapmış. belki başka çocukları da vardır bilmiyorum.
çok da şanslı adammış. babam anlatıyor da, istanbul'un tenha yerinden araziler alıyormuş. 2 3 sene sonra oralara imar izni çıkınca da 10 katına satıyormuş arazileri.
kuşadası'nda da bir arazisi varmış. borca karşılık almış. onu da yok pahasına sattı diyor dayımlar,sırf uzak diye. eski fotoğraflarında elinde hep bir para çantası görmek de mümkün aynı zamanda.
ama gel gör ki çocuklarına hiç bir şey yapmamış sağlığında. şimdi hasta. beyin gidip geliyor arada. kızıyor dağıtıyor falan ortalığı. dayımlar bakıyor, ilgileniyorlar allahtan ama arada sitem de ediyorlar gizliden. oğullarıyla arası para konusunda pek iyi değil yani.
zamanında dibinden ayrılmayan adamların neredeyse hepsinin sağlam parası var. bizimki emekli maaşıyla idare ediyor işte. onu da dayımlar emekli etti sigortasını ödeyip. yani demem o ki bazen hesap hatası yapılabiliyor. dedem kendine biçtiği ömrü aştı sanırım. para bitti ama hayat devam ediyor işte.