Ovada korkusuzluğun soluğunu almakta dört nala koşan atlar
Katırlar taşınır geceden sabaha umursamazlığın
zamansızlığında
Yaramaz kelimeler biriktiriyor titrek ellerine yine Nene hatun
Serseri kurşun adresini sormaktan mahçup
Avuç içine sıkıştırılmış muska ve tamamlanamamış mektup.
Ansızın yere düşüp toprak oldu.
Uykusuzluğun kol gezdiği saatle bunlar
Kuzgunlar yanılmışlığın yanıldığı yerde
Serde ayrılık var Mustafam,varsın olsun!
inmez göğe yükselmiş kan kırmızı,ay yıldız muzaffer bayrak.