dün akşam orijinal dvd'sini alıp izlediğim cem yılmaz yapıtı.
20 lira la!
bu kadar beleşe kasmanın gereği yok yani onu anlatmaya çalıştım yukarıda. gerçi olay para olayı değil biliyorum. bir nevi tatmin duygusu, ego gıdıklaması. fetiş gibi...neyse.
görüşüm : komik.
evet.
cem yılmaz standardı. yer yer püskürmeler, yer yer durulmalar ama sürekli bir sırıtma hali.
hepsinde böyleydi.
ilki hariç. ilk gösterisi, hepimizin seyrettiği ilk stand-up gösterisiydi ve beklenti minimumdu.
- kim abi şimdi bu?
+ ya cem yılmaz diye bir tip çok komikmiş..
- napıyomuş yani?
+ çıkıp bir şeyler anlatıyomuş işte.
- ve gülüyomuşuz biz?
+ evet.
- tiyatro falan değil yani eminsin..
+ yok yok tek kişi.
- lan tek kişi ne kadar güldürebilir la insanı ki be? fıkra mı anlatcak amk!
kafa yasaklar tiyatrosunda kalmış, şaban filmlerinde kalmış. dediğim gibi beklenti sıfır.
ve gösteri ortasında biz gülmekten nefes alamıyorken, cem yılmaz'a "allah aşkına 2 dakka sus ölecez lan!" diyen arkadaşlar hatırlıyorum.
şimdi belli bir standardı oluştu adamın. kanıksadık. öyle gülmüyoruz ama çok gülüyoruz.
yani performansını her gösteride artırmasını isteyenler beşinci gösteriyi göremezlerdi zaten. dördüncü de kalpten ikindi namazına yetiştirirdik.
ha gün olur, gösterisinde hiç gülmem. o zaman oturur yazarım burda.