bugün girdiğim yds'den sonra çok net söyleyebilirim ki, ben ingilizce bilmiyomuşum. neyse ki bi' iddiam yoktu, seviyemi göreyim diye girdim, anladım ki seviyem bile yokmuş. istatisklere güvenip bilmediğim tüm soruları c şıkkı yaptım, yani yarısı. gülme amk. bazı sorularda doğru şıkkı unutmuşlar mı lan acaba diye içimden geçirmedim değil. hepsini eliyorum, veya hiçbirini eliyemiyorum. öyle ambale bi durumda kaldım işte dostlar. hele o çiftçilerin antibiyotikle olan deneyini pek anlamadım ama ziraat mühendisi diye bi' şey var amk, uğraşmayın telef ediceksiniz bitkileri de hayvanları da diye iç geçirmedim değil.. allah herkese fatih terim özgüveni versin, saymtayms..
işin kötü yanı, babama kötü geçti diyince, ''ulan anadolu lisesine gittin, senelerce kursa gittin, boşa mıydı yani?'' demesi çok koydu a dostlar. 40 bari alaydım iyiydi.
ayrıca şunu da belirtmek isterim ki, ösym adeta bir esnaf gibi kalemlerin üzerine ''emeğiniz, emanetimizdir'' yazmış ama aile salonu ve klima yoktu. açıkçası ben hizmetten memnun kalmadım.