4.
-
bir pazar günü bahçede oturuyordum, yorgundum.
bütün hafta stresli geçmiş ve zevksiz bir hafta geçmişti, maddi manevi.
birden bir ses böyle bir ses, ağlamaklı, acı dolu hafiften. zevk alacağımı bilmezdim bu sesi
duyduğumda.
bir kız çocuğu mini şortlu, ortak bahçe alanımızda koşarken ayağı takılmış ve yere yuvarlanmıştı.
duyduğum o acı dolu ama zevk aldığım ses onun sesiydi.
uzun boylu ve bacakları sabah güneşiyle parlayan bu kız, sarıya çalan bir renkte saç rengi ve beyaz
teni ile tüm sıkıntımı, derdimi unutturan bir güzellik karşımda, pardon yerdeydi.
yerimden kalktım ve yardım etmek için elimi uzattım, o ne dik baş, o ne kendini beğenmiş bir 17 lik
kız öyle. küstah, ihtiyacı yokmuş gibi yardımımı da almadı, elimi de tutmadı. kendi başına kalktı.
yine sinirli bir hafta sonunu geçirmek üzere bahçeme geçtim.
o da koşmaya devam etti, biraz aksadıktan sonra hafif hafif koşmaya devam etti.
ben de o zamana kadar hayatımda yapmadığım bir şey yaptım, arkasından baktım, o daracık ve
minicik şortta harika bir görüntüden alamadım gözümü, arzuladığımı ve istedim ona dokunmak.
istemsiz bir erk arzulaması ile utandım kendimden, görecek diye önümde ki hareketlenmeyi.
2.hikaye..