sabahci kahvelerinde uykulu yüzlerde kalan tahta masanin izi
sisli bir gecede yolunu kaybetmis yavru sokak kedisi
yagmurdan sonra eski ahsap evlerden yükselen nefesi sanki daha önce tanismistik der gibi
her adim atista merdivenler düser yokus asagi
sonra...
kalabalik gölgeler arasinda bir güvercinin kanat cirpinislari
duvarlar devrik cümlelerin anlatamadigi yüklem icinde
bir yap boz tahtasindaki piyonlar misali kaldirimlar
basilan her ayak izi gider ayak silinir gider der gibi
sonra...