Öyle işte kelimelerin düştüğü yerde can havliyle kıvranır ahali
Gecenin koynuna giren o sevda değil
Düşünce dediğin boynu bükük karanfil
Deli ve derin bakışlardaki muamma sana kalsın
işte öyle...
Öyle işte sonunda yol almayı seçmiş yolcu yolunda gerek misali insan
Demiri bük, gölgeyi vur içindeki çirkinliklerinle beraber
Hangi gerçeğe vardıysam aslında yalanmış baştan beri yalan
Ve ölüm sen de ses ver benim gibi yüksek oktavlı söyle ta derinden "geber!"
işte öyle...
Öyle işte huysuz ve uzun yolculuklar bize düşerken trenin camına buğulu o yazıyı yazdık "sev"
Karşısına geçip o fotoğrafa takılan gözler sanki ağla dedi ama sustum yine de ben
Hayalinde üç oda, bir salon kurulu o ev
Bir türlü sonu gelmeyenlerle gömüldü gitti,geriye kalan nedir söyle?
-işte öyle şinanay,şinanay, şinanay