içkimizi yarım bıraktığımızda masada sallanıp düşme faslındaydı suyla karışık dönülmez akşamın ufkundaki makam
inzivaya çekilirken dut ağacının yaprağından usulca içimizi ısıtıp sonra bizi üşümeye sevk eden bulanık efkâr
Suskunluklar bir anda ortaya çıkıp boğazmıza düğümlenip birer birer intikam almalıydı
Ve bej renkli uçurtmalar özgürlüğün ilhamıyla şiirde yer almak için işgal altındaydı.
Masamızdaki hayat oturmakla oturmamak arasında kararsızken
Azınlığımız çoğunluğumuza çoktan muhalif
Muhtelif dostlarla da ayrıldı yollarımız bir bir
"Pencereden kar geliyor,aman annem
"Gurbet bana zor geliyor....."