son derece sınıfsal bir sorundur. bu ülkede türk değilsen hele birde alabildiğine yoksulsan sömürü çarkı senin için dönmeye başlar. önce kültürel anlamda tektipleştirmeye tabi tutulursun. batıdaki olanaklar olmadan batı gibi yaşamaya,batı gibi düşünmeye zorlanırsın. sonra inkar politikaları başlar akabinde. aslında hiç olmadığın, baskın ulusun bir kolu olduğun, anlatılmaya başlanır.
yoksulluktan ve eğitimsizlikten kaynaklanan bu basınç eğer sırtını sınıfsal dengeleri bozacak politikalara yaslanmıyorsa kurtuluşu şövenizm de bulur. egemenlerin silahıyla sistemi köşeye sıkıştıracağını düşünenler sonu faşizm olan bir kulvara girerler.
iki toplumu birbirinden ayıran özelliklere vurgu yapılır, aslında neden bibirlikte yaşamamamız gerekleri üzerine durulur. egemenlerin kafatasçılığı hiç hesapta olmayan bir kafatasçılıkla karşılaşır.
tabi bu sorun deminde bahsettiğim gibi yoksul azınlıklar için geçerlidir. azınlık olup sermayedar olanlarınsa sistemle en ufak bir çelişikliği yoktur. hatta her fırsatta aynı gemideyiz, çıkarlarımızda ortak masalları anlatılır.