birbirini aşkla seven iki insanın dargınlığıdır.
dargınlık çekilir şey değil. aklının bir ucuyla sürekli onu düşünürsün. onunla birlikteyken farkında olmadan oluşturduğun anlamlar, onunla anlam kazanan bir yığın şey, onun olmadığı bir hayat tasavvurunda bomboş bir hale gelir. dünyan sadeleşmenin de ötesinde, adeta bomboş kalır. çıplak hissedersin kendini. onunlayken okuduğun dokunaklı öyküler, onsuzlukta mahçubiyet oluşturur. huzur yerine huzursuzluk yaratır. alo demek istersin, ya bu dargınlığın bir anlamı yok demek istersin... ben seni seviyorum, hem de çok demek istersin, ama bir şeyler tutuverir seni. sendeki gurur olmasa bile, ondaki gurur yapma ihtimali, soğuk bir tavırla karşılaşma olasılığı, ellerine de, diline de ket vurur.
halbuki hayat güzel.
mevsim güzel.
sevgim, dışarda patlayan bahar kadar taze...
ve avuçlarımdan şefkatten başkası damlamıyor.
özlüyorum seni... özlüyorum... senin de beni özlediğini düşündüğüm gibi özlüyorum...