onuncu nesil bir yazarın yanıbaşına uzanıp boynundan öperek uyandırmak. o ayva tüyü kıllarının; bilinmezliğin, içinde ansızın belirmiş yasak duyguların davetkar tehdidiyle ürperdiğini ve elektriklendiğini hissetmek... sinsice tava getirilmiş, az gelişmiş ama erojen niteliğinden en ufak bir şey kaybetmemiş zekası henüz farkındalığa ulaşmadan, ayartılmış körpe bedeninin keyfine varmak, kaslı ve olgun bedeninizle sarmalayıp, kararlı gözbebeklerinizle karşı koyabileceği son dirayet emarelerini de devredışı bıraktıktan sonra, o kaşektik, o besin yetersizliğinden anomalili bir hüvviyet kazanmış bedeni umarsızca, hoyratça maskülen ama şefkat yüklü kucağınızda zarıl zarıl hoplatmak, ilk kez tatmış olduğu bu yasak meyvenin o aptal bakan gözlerde uyandırmış olduğu ışığın, yaşama sevincinin farkına varmaktır.
Masumiyeti elinden alınmış o serkeş bedeni yatakta öylesine umarsız, boylu boyunca bıraktıktan sonra, karanlıkta yakmış olduğunuz sigaranızdan derin bir nefes alırken netameli kişiliğinizle ve bir tanrıçayı bile baştan çıkarabilecek o kaslı ve nemrut bedeninizle için için gurur duymaktır.
