Kadınlara güven duymayı zorlaştıran bir takım sebeplerdir. Her şeyden önce kadın, kıyasçı, dedikoducu ve ikiyüzlüdür. Az önce arkasından salladığı kişi ortama girdiği vakit; derhal onunla en samimi maskesini takarak konuşur. Arkasından konuşulan kişi de kadın ise, durum aşağı yukarı eşittir. Çünkü muhakkak o da bir başka arkadaşına aynı şeyi yapar.
Ikincisi, en dindarının bile bolca zaaf sahibi olmasıdır. Gece gündüz ibadetle uğraşsa dahi bir kadını yoldan çıkarmak oldukça basit. Ona duymak istediği şeyleri söyleyip, olmak istediği yerleri vaad ettiğinizde yelkenlerini indirecektir.
Üçüncüsü, toplumsal baskının da etkisi ile yalana meyilli olmalarıdır. En yalansız olanı dahi fenalıklarını gizler. Mutlaka farklı maskeler geliştirir. Beğendiği erkeğe karşı açık, cilveli, coşkulu olmasına karşın; beğenmediği erkeğe umut verdiği halde gizli, korkak ve zayıf görünebilir. Bunların hepsini aynı anda yapabilir ve karakteri zerrece zarar görmez.
Son olarak, kendini görsel bir meta olarak yetiştirme çabasına dahil olmuş ise güzelliğinin ve estetik kavramından öte bir konuya ihtiyaç duymaz. Sadece güzel olmak yeterlidir. Çünkü içi boş iltifatlar, yalaka tip erkeklerin sikme menşeili teveccühleri; kadının egosunu beslemeye devam ettikçe, kendini geliştirmek için bir hedefi olamaz.
Herkes öyledir demiyorum. Ama maalesef büyük çoğunluğu böyledir.