yılmaz özdil bugün konu ile ilgili harika bir yazı yazmıştır.
Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar.
ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi.
--spoiler--
Yeni köye eski âdet
1919da Damat Ferit hükümetinin heyet-i nasihası vardı. Bu hükümetin heyet-i akili var.
O heyetin amacı, vilayet vilayet dolaşıp, işgale direnmemeleri, büyüklerimiz ne diyorsa onu yapmaları konusunda ahaliye nasihat etmekti. Bu heyetin amacı da, vilayet vilayet dolaşıp, direnmemeleri, büyüklerimiz ne diyorsa onu yapmaları konusunda ahaliye nasihat etmek.
O heyetin mensupları 7şerliydi.
Bu heyetin bölgeleri 7şerli.
O heyet nisanda kurulmuştu.
Bu heyet de nisanda kuruldu.
O heyet padişah efendimizi Dolmabahçede ziyaret ettikten sonra görevine başlamıştı. Bu heyet de başbakanımızı aynı mekânda, Dolmabahçede ziyaret ettikten sonra görevine başlıyor.
O heyet maneviydi.
Bu heyetin de hiçbir yetkisi yok.
O heyette müftü vardı.
Bunda imam var.
O heyette Ohannes Efendi vardı.
Bunda muadili var.
O heyette liboş vardı.
E kambersiz düğün olmaz.
Bunda da var.
O dönemin basını muhabbettin temin edileceğini, nifakın yok edileceğini anlatıyordu. Bu dönemin basını da fotokopi gibi barışın sağlanacağını, hayırlara vesile olacağını anlatıyor.
O dönem, biri şöyle yazmıştı...
Millicilik bağnazlıktır.
Milliyetçilik dedikleri, medeniyet için afettir.
Bu dönem, hangi birini yazayım!
O heyetin başkanları, her gittikleri vilayetten sadrazama telgraf çekiyor, gözlemlerini aktarıyor, memleketin sevinçlere gark olduğunu, tebaanın bila istisna sadakat gösterdiğini bildiriyordu. Bu heyetin başkanları da, Başbakana rapor hazırlayacak.
*
O heyet işe yaramamıştı.
Bu heyeti henüz bilmiyoruz.
*
Ama kesinlikle bildiğimiz şu...
O heyeti tarih unutmadı.
Bakın bugün bile konuşuyoruz.
Bu heyet de asla unutulmayacak.
*
Çünkü, şöyle demiş milli şair...
Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar.
ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi.
--spoiler--