gözlerine yazılmamış bir destan

entry2 galeri
    2.
  1. nurullah genç'in şairliğinde şiirin zuhur ettiği en güzel hallerdendir..

    okumaya doyulmaz seçme bir kaç mısra...:

    *

    kapama gözlerini; karanlıktan korkarım
    atlılar kaybeder yolunu, hasretimin
    posta güvercinleri geri dönmez ülkeme
    yaslı dereler gibi mutsuzluğa akarım
    kapama gözlerini; karanlıktan korkarım

    *
    muştu beklediğim bütün yelkenlilerden
    ateş düştü içime
    *

    yüreğimden fışkıran bir ah mıdır gözlerin
    beni benden koparan eyvah mıdır gözlerin
    Bu gözler, o aydınlık o güzel gözler değil
    yoksa yalancı mıdır, günah mıdır gözlerin
    ses midir, aynalarda çarpan kulaklarıma
    kürdili hicazkar mı, segah mıdır gözlerin
    Arif Bey'i Itri'yi ömür boyu inleten
    nihavend mi, sultan-ı yegah mıdır gözlerin
    kubbesinde yitirdim zaman duygularımı
    akşam mıdır, gece midir, sabah mıdır gözlerin
    ruhumu baştan başa acılarla dokuyan
    beynimi kurşunlayan silah mıdır gözlerin
    her köşede zifiri bir silüet bırakan
    gönül memleketimde seyyah mıdır gözlerin
    renkler avare; sitem başıboş kuytularda
    mavi midir, yeşil mi, siyah mıdır gözlerin
    yoksa yalancı mıdır, günah mıdır gözlerin

    *
    beni hangi urganla bağladın gözlerine
    beni hangi ırmağa karıştırdın yeniden
    senden kopamıyorum gözlerin var oldukça
    sensiz yapamıyorum yüzün bahar oldukça
    gözlerine baktıkça duruluyor yüreğim
    ölse de, gözlerinden soruluyor yüreğim
    indirme kirpiğini; tutuşmasın kainat
    nazar kıl; ferahlasın; kavruluyor yüreğim
    sensiz küle dönerek savruluyor yüreğim
    *

    diyorlar ki ağla
    ağla ki dumanı dağılsın yolların
    ağlamayı denizlere bıraktım
    *

    yalnız gözlerindir hayatta kalan
    uğruna adandığım
    mahşeri sularla çevirip dört yanından
    gönlümde sakladığım
    aynalarda arayıp bulamazken günboyu
    gölgesinde konakladığım
    gözlerindir ufkumda dalgalanan
    *

    Rüstem'in kanını döktüm yerlere
    istanbul'u kuşattım gözlerin için
    Azrail'e koştum siperlerimden
    gözlerine baka baka dirildim
    niçin kızıl kıyamettir gözlerin bu gün
    niçin heyelan var eteklerinde
    israfil'den işaret mi almışsın
    yanaklarında mahşer kalıntısı
    dudaklarında mizan
    bütün gamlı hüdhüdler Belkıs'le döner sana
    yıldızlar vuslat için her gece iner sana
    rengini, gözlerinde kaybolan bilir
    *

    gözlerin boşluğa akan bir ırmak değil
    gözlerin sadece ölmek, yaşamak değil
    gözlerin tükeniş doruklarında
    bulunmayanları aramak değil
    gözlerine aşina olduğum günden beri
    ben artık her gece sesleniyorum
    düşe kalka
    yorgun argın
    derbeder
    yapayalnız
    duruyorum; yanlış anlaşılıyor
    her hücremde bir inkılab
    her gönlümde bir mahitab
    evim harab; ömrüm harab
    ne ay kaldı, ne de mehtab
    gök bulanık; ufuk silik
    gene de mağrur ve dimdik
    yürüyorum; mezarım oluyorsun ansızın
    *

    bu son şiir, o küflü gözlerine yazılan
    bu son mezar kalbimde hicranla kazılan
    senin gamsız gözlerin kahkahalar atarken
    benim gözlerim viran; ağlamaya değer mi
    her cilven bir ıstırab; her nazın kapkaranlık
    yorgun kuraklığında ıslanmaya değer mi
    hiç güzel olur muydun gözlerin olmasaydı
    ateşlere girmeye ve yanmaya değer mi
    bir kevser ırmağında serinlemek dururken
    sellerine karışıp bulanmaya değer mi
    aydınlığın gözleri çağırıyor kalbimi
    zehir bakışlarınla boyanmaya değer mi
    gözlerine bir ömür dayanmaya değer mi?

    *

    şimdi bunları okuduktan sonra.. tekrar bir daha okunmaz mı bu şiir.. ?
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük