bir kere ülkemizde çok çok çok az özel üniversite vardır, özel üniversite sanılan üniversiteler genel itibarıyla vakıf üniversitesidir ve hepsi de yök e bağlı yök denkliği olan üniversitelerdir, çoğunda yüzde yüz ingilizce eğitim verilir ve bu okullar azımsanmayacak ölçüde neredeyse yüzde onu ve belki de bazı yerlerde daha fazlası burslu ve sonradan bursu hakeden öğrencilerden oluşur. bu vakıf üniversitelerinin bazılarında bursu korumak için her sene hiçbir dersten kalmamak ve dört üzerinden üç ortalamanın altına düşmemek lazım, ayrıca da yüzde 80 devam mecburiyeti vardır, okuduğun bölümde taşaklıysa bir hayli performans gerektirir. ben de böyle bir üniversitenin böyle bir bölümünün burslu öğrencisiydim, şimdi sen devlet üniversitesinde kıçını yaya yaya derse devam etmeden öyle böyle notlarla, bazen test usülü sınavlarla ot gibi kendini geliştirmeden okumayı tırnak içinde üstün zekalılık sayıyorsan helal olsun derim sana. ben şu anda üç tane yabancı dil biliyorum, şiir, deneme, öykü yazabiliyorum ve nota nazariyat bilgisiyle enstruman çalabiliyorum, masa tenisi ve amerikan futbolu oynadım uzun süre hala da ara ara oynarım, sürekli her konuda araştırmalar yapıyorum ve mesleğimi de en iyi şekilde icra ediyorum, çalıştığım sektöre farklı bir anlayış getirdim; söyler misin şimdi sen bunlardan kaç tanesini yapabiliyorsun acaba ileri zekalı? haydi eyvallah.