Doğrulttum. Koluna girdim. Banyoya götürüp küvete uzanmasını sağladım. Duş başlığından suyu akıtarak su ılıyana kadar bekledim. Sonrasında üzerine su tuttum. bir süre bekledikten sonra küvetin gider kapağını kapadım. Küvet ılık su dolana kadar bekledim. Sabun bezi yardımıyla nuran'ın vücudunu sabunladım. Omuzlarına masaj yaptım. Sanki ılık su gözlerindeki donukluğu da çözmüştü. Şoktan çıkıp kendine geldiğinde kafasını kaldırım yüzüme baktı. Sonra hıçkıra hıçkıra çocuk gibi ağlamaya başladı. "Geçti. geçti. Bir daha yanına yaklaşamayacak" diye teselli ettim. Her an Kırılacak bir dal gibi geldiğinden midir yoksa ateşi körükleyip hocayı iyice azdırmam nedeniyle nuran'ın durumundan kendimi sorumlu tutmamdan mıdır bilinmez gözlerim gözyaşlarımı daha fazla zapt edemedi. Beraberce ağladık.
Sonra kaldırdım onu kapı arkasındaki havlu temiz mi diye umursamadan ona sardım. Nuran'ın da havlunun temizliğini umursadığını sanmıyordum. Yavaşça kuruladım. Bir annenin yavrusuna davrandığı gibi onu incitmemeye çalışıyordum. Nuran'ı banyodan çıkarıp küçük odaya geçirdim çekyatın üstüne yatırdım. içerideki yatak daha rahattı ama nuran'ın yaşadıklarını hatırlayıp şoka girmesi riskini göze alamazdım. Çantasında kremi olup olmadığını sordum. Evet deyince kremi alıp morluklar üzerine sürmeye başladım. Yaptığımın morluklara bir faydası olup olmayacağını bilmiyordum ama nuran için bir şeyler yapmak zorunda hissediyordum ve elimden bir tek bu geliyordu. "Uyu istersen" dedim yanından kalkmaya yeltenirken "gitme" diyerek sarıldı. "yanımda yat" dedi. Yanına uzandım. Banyoda kotum ıslanmıştı. "Kotumu çıkarabilir miyim?" diye sordum. Bir şey demedi. Kotumu ve üzerimdeki t-shirt ü çıkardım üzerimde sadece boxer olduğu halde yanına uzandım. O ise çıplaktı. Sırtı bana dönüktü. Arkadan onu sardım. Tenim tenine değdiğinde küçük bir çocuk gibi iyice sokuldu bana. Elleriyle onu sardığım kolumu tutup, için için ama sarsılarak ağlıyordu.
O gün kendime şaşırdım. Bütün akşam karşımda çıplak bir kadın olmasına rağmen en ufak bir ereksiyon kıpırtısı bile yaşamamıştım. Bu nuran'a acıdığım için mi böyleydi? Yoksa son yıllarda cinsel tecrübemi artırdığım için miydi? Sebebini bilmiyorum . Bu arada "tenin ilaçtır" sözünün ne derece doğru olduğunu anladım. Sabah ben günahlarımdan, Nuran da kötü anılarından kurtulmuş şekilde uyanmıştık.
Gözümü açtığımda bana gülümserken buldum onu. Ben de gülümsedim. "sen çok iyi bir insansın" dedi. "ben sandığından çok daha kötü bir insanım" diye karşılık verdim. "inanmam" dedi. Bunu öyle bir imanla söylemişti ki ben bile bir an acaba iyi bir insan mıyım diye düşündüm. "Madem gaza getirdin dur sana bi kahvaltı hazırlayayım" diyerek ayağa kalktım. Ayağa kalkıp da hadi sen de kalk der gibi elimi uzattığımda yatakta çıplak bir kadın olduğu hatırladım. Utandım başımı başka yere çevirdim. Akşamdan çıkardığım gömleğim vardı onu uzattım. Giyindi. Süper mini bir eteğin kapatacağı kadar kapatmıştı bacaklarını. üstten iki düğmeyi açık bıraktı. Dönüp baktığımda çok seksi geldi bu hali. "Ulan gerizekalı biraz önce yanında çıplaktı o zaman göğüslerin tamamına bakmadın da şimdi bir kısmını görüp etkileniyorsun" dedim kendi kendime. Elele tutuşarak holden mutfağa doğru yürüyorduk ki dün geceki olayın yaşandığı yatak odası önünde kala kaldığını gördüm. Yavaşça kapıyı kapattım "unut bu odayı, bugün bitecek" dedim. Mutfağa geçtik bir sandalyeye oturttum onu. Buzdolabına baktım tamtakırdı. Tekrar odaya döndüm kotu giydim. Üzerime alacak bir şey var mı diye bakındım ama yoktu. Mutfağa döndüm. "bakkala gideceğim de gömleği..." diyebildim. "beni soymak mı istiyorsun?" dedi. "yok ben şey bakkala çıplak gitmeyim..." diye saçmalarken çok aptalca göründüğümü nuran'ın da bana güldüğünü fark ettim. Ayağa kalktı gözlerini gözlerimden ayırmadan tek tek gömleğin düğmelerini açtı. Gömleği bana uzatırken kızardığımı hissediyordum. "hemen geliyorum" dedim. Bunu derken sonunda yutkunmasaydım iyiydi ya yapmış oldum bi kere. Cebimdeki para 4 yumurta 1 ekmek, 2 üçgen peynir, 1 margarin ve bir kutu poşet çay almaya yetti. Hızlıca yukarı çıktım.
Kapıdan girdikten sonra gömleği çıkardım tahmin ettiğim gibi üzerine bir şey almamıştı. Bu sefer ben gözlerini gözlerinden ayırmadan uzattım gömleği. O da yavaşça giyindi. Oynadığımız oyun ikimizi de keyiflendirmişti. "Biliyor musun? Ben annemle kız kardeşimin yanında bile üzerimi değiştirmem. iç çamaşırlarımla görsünler istemem. Ama senin yanında utanmadığımı fark ettim. Bilmiyorum belki de beni en kötü halimle gördüğün içindir bu belki de sana güvendiğim içindir" dedi. Kendimle gurur duymuştum...