otobüste yer vermeyen gençlik

entry76 galeri
    31.
  1. bin kere söylenmiştir aynı şey heralde ama;

    karşısında hamile, bebekli, engelli, ayakta duramayacak denli yaşlı vb. biri yokken, yer vermesinin bir "görev" değil bir "fedakarlık" (anlamadıysanız; "lütuf") olduğunun farkında olan gençliktir. bu fedakarlığı yapar veya yapmaz. sadece ve sadece karşısındaki insanın kendisinden yaşça büyük olması (isterse 40 yaş olsun) ona yer vermek zorunda olduğunu göstermez.

    özetle; hayvanlaşmamış olmaları önkabulüyle, kendilerini destekliyorum.

    bir gün tramvayda gidiyorum, eh işte biraz dolu gibi, ayaktayız ama sıkış tepiş de değil, biraz daha rahat gibi. tam iki kapının ortasındaki kısımdayım. önümdeki ikili oturakta da iki çocuk var. yaşları 12-13 falan ancak var. bir amca bindi. amca dedim diye öyle gözünüzde iki büklüm, gariban gibi ezilmiş, beli bükülmüş bir "amca" figürü gelmesin. sadece yaşı var. var da olsun olsun 60-65 falan. gayet dinç! kamburu falan yok. dimdik yürüyor. doğrudan bu oturaklara yöneldi. 3 sıra oturak var, çocuklar tam önümde, amca sağımdaki kapıdan geldi. ilk sırada oturan bir adam kalktı yer vermeye koyuldu. beyfendinin tepkisi "çocuklar var! çocuklar var! çocuklar var!" o sırada adam tamam olsun otur tarzı bir şeyler söylüyor. ama bu itin soyu, öyle bir emin ki çocukların oturdukları yerin kendisine ait olduğundan, tekrar tekrar aynı şeyi söylüyor. ama nasıl bir emin, nasıl bir kararlı ses tonu! neyse adam bu kır saçlarına sıçtığımın ibnesini oturttu ısrarla. bu sefer rahat durmadı pezevenk. çocukların omuzlarına pıtpıtlayarak "niye yer vermiyosunuz bakıyım büyüklere?!" dedi. o anda ağzımı açıp iki çift laf etmek istedim de çekindim mi ne oldum bilmem. çocuklar hiiiiçç de siklerine takmadılar. telefonda oyun oynuyorlardı, bi yüzüne bakıp, aynen devam ettiler. ohh olsun sana dedim!

    evet benim gözüme gayet dinç gözüken adamın da rahatsızlıkları olabilir. oturması gerekebilir. yahut hiçbirine gerek yok, sırf canı oturmak istiyor bile olabilir. bu durumda, kimse sana yer vermiyorsa, yapabileceğin tek şey, birinden insan gibi ricada bulunmaktır. verirlerse verirler, vermezlerse vermezler. bitti. (ki bizim götverene yer de verildiği halde, illa ki o çocuklar kalkacak, kendisi oturacak. haksız mıyım sövmekte? haksızsın diyen mesaj atsın haksızlığımı bileyim ne olur)

    evet, evine veya kahvede oturduğun masaya birisi gelince, misafir konumunda bulunmasından dolayı (büyük olsun olmasın) ayağa kalkılır, yer verilir. vermeyen içten içe ayıplanır. ama ne otobüs benim evim, ne de otobüse binen insanlar benim misafirim. zor durumda olduğunu fark ettiğim bir insana yerimi vermek insanlığımın gereği. ama sadece benim değil, zor durumda olmayıp da oturan ihtiyarın bile boynunun borcu! genciz diye tüm insanlık ve nezaket kuralları bizi sikecek diye de bir kaide yok. yani ben o adama bakıyorum, oturması gerektiğine kanaat getirmiyorum, adam da benden ricada bulunmuyor, e benim de gönlümden kopmuyor. neden yer vermem gereksin? hiç de gerekmez. insan gibi "oğlum bi yer versen de otursam" desin (sormayı falan geçtim, laf sokmasın, talebini belirtsin yeter) o zaman istemeye istemeye bile olsa, sırf yüzüm yumuşak olduğundan kalkar yerimi veririm, o başka. ha istedi diye yer vermek mecburiyetim de yok. kaç kişi oturuyor o otobüste, tek beni mi buldun? binbir türlü bahanem var. oturtmayacam seni mk palavracı yaşlısı! dedem siksin seni! it! sinirlendirdi beni!
    0 ...