aziz nesini herkes aydın addeder. çünkü bu ülkede milletin değerlerini aşağılamak çağdaşlık olarak değerlendirilir. dünyaya at gözlüğüyle bakan bir adamdı aziz nesin. bir komünizm sevdasına tutulmuş, arkasından amansız bir sürükleniş içine girmiş fukaranın tekidir. bir konuşmasında duymuştum. imam hatipli öğrencilerin üniversitelerde başka bölümlere girmelerini istemeyip aynı zamanda onların ilaç yapamamasını, bir buluşa imza atamamasını eleştiriyordu. sonra ben de ona '' bu ne perhiz bu ne lahana turşusu'' dedim. o da bana birşey diyemedi. o sırada ölmüş olmakla meşguldü. ama eminim, birkaç zırvada bulunurdu yaşasaydı.
''ben sevmem azizim seni'' dedim birgün ona. üzüldü çok. ''gel sen de benden ol ki cahil yaftasını kaldırayım üstünden'' dedi. o ve onun türevleri. ben önemsemem o yüzden, eline bağlama alıp iki nota tıngırdatarak aydın olduğunu zannedenleri, birkaç devrimci şiirle ortalıkta çağdaşlık namına ahkam kesenleri. hakaret edince bizimkiler karşıdakini entelektüel zannediyor. nedir lan bu aşağılık psikolojisi. senin benim gibi adam işte aziz dediğinde. öldü gitti işte, günahıyla sevabıyla. öyle gözünüzde büyütmeyin. aydınlık öyle götünü yiyeyim ayaklarıyla, işine geldiği yerde özgürlük, gelmediği yerde despotlukla olmuyor. ya allahına kadar demokrat olacaktı ya da faşistim diyecekti. yapamadı aziz bunu. toprağı bol olsun..