Kendi efsanelerine göre Ulu Ay Ataçı ve Ulu Ay Anaçı adlarını taşıyan ilk iki insana; islami inanış ve efsanelere göre Hz. Nûhun oğlu Yâfese; Fars efsanelerine göre ilk insan olan Keyûmersin beşinci göbekten torunu Firîdûnun oğlu Tûra dayanan;
Muhtemelen M.Ö. 8. yüzyıldaki Sakalarla, kesin olarak M.Ö. 318de Hunlarla tarih sahnesine çıkan;
M.Ö. 3. yüzyıl - M.S. 840 arasında Hunlar, Tobalar, Köktürkler ve Uygurlarla Orhun Vadisi merkezli büyük imparatorluklar kuran ve kudretli zamanlarında sınırları doğuda Büyük Okyanusa, batıda Kırım yarımadasına uzanan;
4. yüzyıl ortalarında Akhunlarla Afganistan ve Hindistana hükmeden;
374 yılında Batı Hunlarıyla idil ırmağını geçip Macaristan ovasına yerleşerek neredeyse bütün Avrupaya hâkim olan;
Batı Hunlarıyla başlayan ve asırlarca süren kavimler göçüyle Avrupanın beşerî coğrafyasını belirleyen başlıca âmillerden biri olan;
9. - 12. yüzyıllar arasında Uygurlar, Karahanlılar, Gazneliler, Bulgar Türkleri ve Selçuklularla Doğu ve Batı Türkistanda, Afganistanda ve Hindistan alt kıtasında, idil-Ural bölgesinde, iran, Anadolu, Irak ve Suriyede hükümranlıklar kuran;
13. - 19. yüzyıllar arasında Çengizliler, Çağataylılar, Altın Ordu, ilhanlılar, Memlükler, Temürlüler, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Şibanlılar, Babürlüler, Safeviler ve Osmanlılarla Moğolistan, Türkistan, Avrasya bozkırları, Afganistan, Hindistan, iran, Anadolu, Irak, Suriye, Mısır, Balkanlar ve nihayet bütün Ortadoğu ve Kuzey Afrikaya hükmeden;
19. - 20. yüzyıllarda bağımsız ve bağımlı devlet ve topluluklarla doğuda Yakutistandan, Moğolistan ve Çin içlerinden batıda Kosovaya; kuzeyde Tataristan ve Çuvaşistandan güneyde Irak, Suriye içlerine ve Kıbrıs adasına uzanan coğrafyada yayılmış bulunan;
21. yüzyıl başlarında yedi bağımsız devlet ile birçok federe ve özerk devlet içinde, üst paragrafta belirtilen coğrafyada 200 milyonu aşan bir sosyolojik varlık olarak yaşayan;
6. yüzyıldaki Köktürklerden itibaren yerli ve yabancı on binlerce eser ve belgede adları TÜRK olarak geçen;
Son yüzyıllarda bu adlandırmanın siyasi ve hukuki bir anlam da kazanmasıyla, bağımsız devletimizin bütün tebasını kapsayan;
Bilge Kağana göre yukarıda gök çökse, aşağıda yer delinse devlet ve yasasını bozdurmama azminde olan, dürüst ve âdil; fakat aynı zamanda bir doyunca bir daha aç kalacağını düşünmeyen, düşman hilelerine çabuk aldanan ve birbirine çabuk düşen;
Kâşgarlı Mahmuda göre adları Allah tarafından verilen ve güzellik, tatlılık, aydın yüzlülük, edep, yaşlılara hürmet ve riayet, ahde vefa, alçakgönüllülük, yiğitlik hasletlerine sahip bulunan;
Ali Şir Nevâyîye göre ilim, marifet ve tefekkürde fazla derinlik sahibi olmama; buna karşılık pratik düşünceli ve yüksek kavrayışlı olma, yaradılış bakımından saflık ve temiz yüreklilik gibi özellikleri olan
Biyolojik, sosyolojik, siyasi, hukuki bir varlık, bir MiLLET' tir.