özellikle sarkozy'nin seçilmesinden sonra polis sirenlerinin hiç susmadığı şehir. önce olumsuz yanları:
- şehir gerçekten çok pis. bana istanbul'u andırdı. diğer avrupa şehirlerinin pekçoğunun aksine insanlar sokaklara izmaritlerini ve çöplerini atarken çok rahat.
- hırsızlık olayına şahit olmadım ama sık olduğunu zannediyorum, çünkü ufacık dükkanlarda bilr ile iri yarı korumalar sürekli nöbet bekliyor.
- yemek çok pahalı. aslında her şey pahalı.
- ırkçı değilim ama turist olduğunuz anlayan zenciler bileklik falan satmaya çalışıyorlar.
- binaların dışı gibi içi de çok eski, bu nedenle genelde bakımsız ve rutubetli. çok para vererek kaldığınız oteller bile bu nedenle eski.
- özellikle scooterlara dikkat etmek lazım mazallah ezilirsiniz.
- turizmin boku çıkmış, kiliselerde bile üç kuruşluk mum 2 ile 5 euro arasında satılıyor. müze fiyatları da kol gibi.
- hiç belli olmaz her an çılgın bir yağmura yakalanabilirsiniz
olumlu tarafları
- bu şehre romantik demeyen kör olsun.
- özellikle her taraftaki anıtlar ve harika korunmuş mimari inanılmaz bir atmosfer katıyor.
- alışveriş delileri için özel not her taraf mağaza, beni özellikle her köşe başını dönünce yok versace yok kıl yok tüy gibi acayip pahalı dükkanları görmek şaşırttı. daha da enteresan olan milyarlık ayakkabıların satıldığı bir dükkanın yanında 3-5 euroya çok rahat bişeyler alabilecek mağazalarda olması.
- şehir 24 saat yaşıyor, her an dansçı gençlere, sokak sanatçılarına denk gelebilirsiniz
- neden hoşlanırsanız hoşlanın bu şehirde onu garanti bulabilirsiniz.
- eurodisney süper eğlenceli. ama her şey gibi o da öküz gibi pahalı. 44 euro bir bilet. oha
tavsiyeler
- otelinizin şehir yakınında örneğin gare st lazare tarafında olmasına özen gösterin böylece hayvansı taksi paraları ödemekten, ya da gece binilmemesi özellikle tavsiye edilen metroyu öğrenmeye çalışmaktan kurtulursunuz.
- yemek masrafından biraz sıyırmak için sandwich dükkanlarını tercih edin. gerçi onda bile 2 kişi 13-15 eurodan aşağı kurtamazsınız.
- bütün müzeleri gezicem diye bi hırsınız varsa, japonlar 3 günlük ya da bir haftalık müze bileti alıyorlar, aksi taktirde loure müzesi mesala 13 euro.
- eyfel için en kötü saat 19:00a kadar sıraya gidin.
- paris'te herşey sırayla, o yüzden sıra beklemeye alışın.
- heryerde dağıtılan haritalardan bir tane bulun ve mutlaka kuzeyi güneyi neresi öğrenin aksi taktirde ( tabi denk gelirse çünkü fransız dan fazla turist var ) fransızlara sormak zorunda kalırsınız, bu da eğer ingilizcenize güvenerek geldiyseniz ve benim gibi fransızca bir kelime bile bilmiyorsanız size "fransızlar ingilizce konuşmuyor abi" atasözünün doğruluğunu gösterir.
- sen nehri turlarına mutlaka katılın.