ünlü kazak şair mağjan jumabayulı'nin 1915 yılında çanakkale savaşı'nın en çetin günlerinde türkiye türkleri'ne gönülden bir seslenişi olan ünlü şiiridir.
şiirde, kazak ve türkiye türkleri'nin tarihteki kökenlerinin, soylarının, dillerinin, tarihlerinin ve ülkülerinin birliği vurgulanmaktadır.
şiir, son 200 yılını emperyalist devletlerin saldırıları nedeniyle sürekli savaş, büyük kayıplar ve yoksullukla geçirmiş türkiye türkleri için 5.000 km uzakta kazakistan'da yaşayan bir kardeşin yüreğinden gelen bir ağıttır.
aşağıda verdiğim bağlantıda hasan kağan yayla tarafından kazak türkçesi ile "konıl tolkını" adlı kazak yırı ile seslendirilmiş ve türkiye türkçesi'ne altyazı olarak çevrilmiştir.
şiiri dinlerken kazak türkçesi ve türkiye türkçesi'nin aslında ne kadar yakın oldukları dikkatiniz çekecektir.
şimdi 5 dakikanızı ayırın ve bu muhteşem şiiri dinleyin. türkçe altyazıları okumayı ihmal etmeyin.
"akmadı mı bizim için dupduru bulak,
şarıldayıp şarıl şarıl dağdan inerek?
hazırdı uçan kuş, kopan yel gibi
dilesek bir bir atlar, tıpkı burak!"
altaydıñ altın küni erkeletip
kelgende jolbarıs bop, jaña er jetip
aqteñiz qarateñiz arı jağına
bavırım meni tastap qaldıñ ketip
"altay'ın altın günü nazlanarak
gelende, sen pars gibi bir er olarak,
akdeniz, karadeniz ötelerine,
kardeşim, gittin beni bırakarak!..."
men qaldım; jas balapan qanat qaqpay
uşam dep umtılsam da damıl tappay
jön silter, jol körseter jan bolmaydı
jawvz jan qoysın ba endi meni atpay?!
"ben kaldım yavru balaban, kanat açamam,
uçam diye davramsam bir türlü uçamam,
yön bulduran, yol gösteren can kalmadı;
yavuz düşman koyar mı şimdi beni vurmadan?"
"kurşunlar genç yüreğime saplandı,
günahsız taze kanım su gibi aktı;
kansız kalıp, kuruyup bayıldım,
karanlık mahbese sıkıca kapattı."
körmeymin keşe jürgen qır saydı da
kündiz; kün, tünde; kümis nurlı aydı da!
ardaqtap, şın jibektey arayğa orap
ösirgen altın anam altaydı da.
"görmüyorum artık gece gezdiğimiz kırı,ovayı,
gündüz güneşi, gece gümüş nurlu ayı;
nazlı nazlı ipek kundaklara sarmalayıp
bizi büyüten altın anam altay'ı"
"ey pirim! ayrıldık mı ulu bütünden?
dağılmayıp yılmayan yağan oklardan
türk'ün pars gibi yüreği varken
gerçekten korkak kul mu olduk sinip düşmandan?"
şarqurıp erikke umtılğan türik janı
şınımen, avırdı ma, bitip jalı
ot sönip jürektegi, qurıdı ma
qaynağan tamırdağı ata qanı
"kudretli olmak isteyen türk'ün canı
gerçekten bitap düşüp kalmadı mı hali?
yürekteki ateş söndü mü, kurudu mu
damarinda kaynayan atalar kani?"
bavırım sen o jaqta men bu jaqta
qayğıdan qan jutamız. bizdiñ atqa
layıq pa qul bop turv? jür, ketelik
altayğa , ata mïras altın taqqa.
"kardeşim!sen o yanda,ben bu yanda,
kaygıdan kan yutuyoruz, bizim adımıza
layık mı kul olup durmak, gel gidelim
altay'a atadan miras altin tahta."
--spoiler--