nazım hikmet'in eşi piraye'ye cezaevi yıllarında yazdığı mektuplardır. evde otururken kitabı karıştırıp, altını çizmiş olduğum yerleri görünce yeniden hüzünlenmeme neden olan kitap;
edison her şeye rağmen, havasız camın içinde ateşin yanacağına nasıl inanmışsa öyle inanıyorum. 55
ne zaman kavuşacağız ? bir masanın etrafında oturacağız. bir yatakta yatacağız, yan yana dolaşacağız. ben sana güzel yemekler pişirip, harikuleda romanları ne zaman yazacağım.
artık çıkar beni buradan karıcığım. 119
yine ömrümün tek manası var : ziyaret günlerini beklemek. 130
... senin istediğin gibi, gıda rejimiyle ucuz geçiniriz. 142
birbirimizi ve bir insan davasını sevebildik. yaşadık diyebiliriz. 143
kafi derecede zulme uğradım, hiç olmazsa mazluma karşı gösterilmesi icabeden sessiz saygıyı göstersinler. üç senedir tek suçum olmadan, hükmü karakuşi ile zindanda çürüyorum. suçsuz olduğumu kanun, hak, namus, adalet mefhumlarıyla uzaktan alakaları olanlar bile biliyor. hal böyleyken, "cezanın tamamen çektirilmesi lazımdır" diye sormadığım suallerin cevaplarını alıyorum. 180
yeni yılımız ümidini, zaferini, kaybetmeden geçsin. sen bir yıl daha gençleştin, suzan bir yıl ihtiyarladı, ben bir yıl daha seni sevdim. 214
... çünkü nasıl olursa olsun senin yeşil altın gözlerinin yaşarmasına tahammülüm yoktur. 236
öldüğüm gün hiçbir şeye değil sana hasret gideceğim. 248
Sende affetmeyeceğim şey, mesela benim bir başkasıyla aldatman değil, bunu benden gizlemendir. 269
... şu kemal hınzırı yalnız benim görmek istediğim şeyleri mesela 'yüzüne çatıklığın pek yakıştığını' görebiliyor diye adeta oğlana içerleniyorum. 271
piraye hanım ise tek bir cümlede aşkını tanımlar, ifade eder;