takvim-i vakayi ile vakiye-i mısriye arasında, mısır valisinin ayaklanması ve ordularıyla anadolu'nun ortasına kadar ilerlemesi sırasında (1832-1833) sürdürülen polemik, türk ve islam dünyasının ilk basın polemiği sayılır.
kıyamet gününe kadar bütün insanlara hediye olacak bir icat diyerek, sütunlarında türkçe ile arapçayı yanyana kullanarak, 20.yüzyılın ilk yıllarında doruğa ulaşacak olan türkçe-arapça çekişmesini başlatmış oldu. o zamana kadar türkler tarafından da sadece din ve ilim dili olarak kabul edilen arapçe yönetim alanına da girmeye başlamış oldu.
vakayi-i mısriye, sadece yönetimin mesajlarını yansıtma -kısıtlı habercilik yapma- amacı güttü. *