mimar sinan güzel sanatlar üniversitesinin bir rıhtımı vardır bilen bilir. bir gün aldım kahvemi, sigaramı... taktım gözlükleri, saldım ayakları denize sanki dünya benim etrafımda dönüyormuşcasına keyif yapıyorum. derken tam ileriden bir yat geçti, içinde maşşallahı var bir abimiz; takım elbiseli, güzel mi güzel... ben yat ve güzelim adam kombinasyonuna salya damlatarak bakıyordum ki sen bu yatın dalgası gelsin beni ıslatmasın mı? akabinde lanet olası pis zenginler diyerek defolup gittim ama o günkü yalancı saltanatım sona ermişti... artık hayat eskisi gibi değildi...