nedense öldüğünde hiç bir şey hissetmediğim kişidir ki normaldir dinlemezdim. ancak ölen bir çok müzisyenin ***** ölümü hep yürek burkan hadiseler olmuştur. haberlerini hep gazetelerin bir köşesinde okumuşuzdur. haberler ölümün nasıl gerçekleştiğiyle, cenazeyle, cenazeye kimlerin katıldığıyla ya da yaşamında yaptıklarıyla ilintilidir. ölen sanatçı kişiliğin hayatında neler yaptığını bilsenizde bilmesenizde içiniz burkulur; ya çok gençtir, ya da müziğe çok şey katmış biri. bunlardan biri olmasa bile lanet bir trafik kazasında öldüğü için ya da kendi hassasiyetinizden dolayı hüzünlenirsiniz, ölümü düşünürsünüz.
ancak bu sefer ki öyle olmadı *. trafik kazası geçiren barış akarsu her an, her saniye televizyonumun ekranındaydı. ben kaçtıkça o kovaladı. haberi duyduğumdaki hafif üzüntü yerini derin bir düşünce ve muhasebeye bırakmadı; bıraktırmadılar. hüzünlenmemi engelleyen medyaydı. yine ordaydı, yine kafa bulandırıyor, yine her şeye o karar veriyordu. bu sefer ipin ucunu kaçırmışlardı. annem televizyon karşısında bir kere dinlemediği adam için neredeyse ağladı ağlayacak. olay o kadar dramatize edilmiştiki... ne de güzel istediklerini yaptırıyorlardı yurdum insanına; istedikleri zaman hüngür hüngür ağlatıyor, isterlerse kahkahalarla güldürüyorlardı. sanırım bende ters etki yapmış olacak ki hiç üzülmedim inadına. sebebi ise benim nasıl üzüleceğime onların karar vermeye çalışmasıydı. zaten dinlemezdim barış akarsu'yu; bir bilemedin iki gün dertlenir sonra, hayatıma devam ederdim ama en azından insani duygularım adına bir şey ler hisseder, yazık oldu çocuğa derdim. olmadı artık çok abarttılar kimsenin duygularıyla oynayamazlar efendim izin vermeyin buna. kendi yarattıkları durumlara gülmemizi, ağlamamızı öğrettiler. artık nerde gülünür nerde ağlanır karar veremez oldu. kötü bir olayı dramatize edip ağlatmayı, yüzeysel bir espiriyi zekice gösterip güldürmeyi öğrettiler. bunların ne kadarı barış akarsu'yla ilgili derseniz de bende size derim ki: o ismi duyunca aklımda bunlar yer etti sadece.
pişkin pişkin halen de magazinleştiriyorlar barış akarsu'yu, daha da diyecek sözüm kalmadı sözlük.