ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim

entry49 galeri
    35.
  1. Soğuk ve şehirlerarası
    Otobüslerde vazgectim
    Cocuk olmaktan
    Ve beslenme çantamda
    Otlu peynir kokusuydu babam...

    Ben seninle birgün veyselkarani'de haşlama
    Yeme ihtimalini sevdim.

    ilkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
    (Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı
    O zaman) özlemeye başladım herkesi..ve bu hasret
    Öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye
    Başladım sonra..

    Bizim kemalettin tuğcu'larımız vardı...
    Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı

    Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan
    Kahverengi sıralarda, solculuk oynamaya başladık..
    Ben doktor Oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla...
    Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu,
    Pütürlü duvarlara ve türk dil kurumu'na inat bir
    Türkçeyle...ağbilerimizden öğrendik, ş harfinden
    Orak çekiç figürleri türetmeyi..

    Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
    Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu
    Haber bültenleri..
    Oysa ankara'da hiç sevişmedim ben.
    Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
    (sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik
    Dikenleri saymazsak..)
    Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu..ve belli bir
    Saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber
    Bültenleri..oysa hiç kurşun yaram olmadı benim..
    Ve hiçbir mahkeme tutanağında geçmedi adım..
    Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm
    Sadece..

    Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde ama sen
    Yoktun..ben, senin beni sevebilme ihtimalini
    Seviyordum, suni tenefüs saatlerinde..okul servisi seni hep
    Zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu..ben,
    Senin benimle tunalı hilmi caddesine gelebilme ihtimalini
    Seviyordum..

    Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.
    Yaz sıcağı toprağa çekiyordu tenimin çatlamaya hazır
    Gevrekliğini..sonra otobüs oluyordum,
    Kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü..
    Ne yana baksam dağ ve denizsanıyordum Muş ovasının yalancı
    Maviliğini...otobüs oluyordum bir süre..yanımızdan geçen
    Kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının
    Garantisinde..
    Otobüs oluyordum...bir ülkeden bir iç ülkeye..çocukluğuma
    Yaklaştıkça büyüyordum...
    Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın Listesinin..
    Korkuyordum..sonra iniyordum otobüsten..çarşıdan bizim
    Eve giden, ömrümün en uzun, ömrümün en kısa, ömrümün
    En çocuk, ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum..çünkü
    Sonunda annem oluyordum babam kokuyordum sonunda...

    Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim,
    Çocuk olmaktan..
    Ve beslenme çantamda
    Otlu peynir kokusuydu babam...
    Ben seninle bir gün van'daki bir kahvaltı salonunda...
    Ben seninle (sadece bilmek zorunda kalanların bildiği) bir
    Yol Üstü lokantasında...
    Ben seninle, ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında
    Bakan doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında...
    Ben seninle herhangi bir insan elinin terli coğrafyasında
    Olma ihtimalini sevdim...

    Ben senin,
    Beni sevebilme ihtimalini sevdim!
    5 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük