birinin telefon numarasına sahip olmanız onu istediğiniz zaman arayabileceğiniz anlamına mı geliyor?
''ee madem numaranı verdin; o zaman ben aradığımda açılacak arkadaş o telefon'' mantığı nerden peyda oldu?
ev adresimi biliyorsun diye istediğin zaman çıkıp gelebilir misin?
arkadaşlarım böyle trip atmayı nerden öğrendi?
kabartma tozu pastayı ne kadar kabartır?
işin düşsün ara, sıkıl ara, sıkış ara, manitanla tartış ara, barış yine ara, saçma sapan bişi sormak için ara, moralin bozulsun ara, mutlu ol ara, sabahın köründe - gecenin zifirinde ara, aklına esince ara... ve bunların hepsinde de karşındakinin seni eğlemesini umarak yap bunu.
belki önemlidir diye istemediğin bir zaman ve/veya istemediğin bir kişiyle görüşme yapılır mı? aradığının senden ya da senin söyleyeceğini tahmin ettiği şeyden (daha önceki skimsonik konuşmalardan bu sonuca varmıştır) daha önemli bir işle,kişiyle, oluşla uğraşıyor olma ihtimali hiç mi yok?
baktım senin aradığını gördüm veya görmedim -burası önemsiz- açmadım/açamadım telefonu, sonra aramak istersem ararım; senin de açıp açmama hakkın saklıdır.
istemezsen açmazsın.
iletişmek işteş bir fiildir. iki tarafin isteği ile olur. dünyanın merkezinden biraz uzaklaşıp bakarsanız insanların sizinle görüşmek, konuşmak istemediği/istemeyeceği gibi, haşa huzurdan sizden daha önemli şeylerin olabileceği gibi üzücü gerçeklerle karşılaşabilirsiniz muhteremler, prensesler.