Orman yangınları; bizim eski istanbul yangınları gibi, neredeyse "geleneksel" diyebileceğimiz yangınlardan. Her yıl ne kadar yangın çıktığı yeni yeni açıklanıyor; 1000 yangın, 2000 yangın... Çıra gibi kavrulup giden ormanlar; 1000 hektar, 2000'e yakın hektar ve hep aynı müjde:
- Nihayet -şuradaki, yahut buradaki- orman yangını kontrol altına alınabildi.
***
Meteoroloji uyarılarda bulunuyor:
- Nem oranı çok düşük Basra Körfezi sıcakları geliyor; özellikle ormanlar daha çok tehlike altına girecek...
***
Elektrik tellerinden çıkan kıvılcımlar, anız yakımları, piknik ateşleri yanında; bir sigara izmariti bile yetiyormuş koskoca bir ormanın cayır cayır yanmasına...
***
Bendeniz ise banyodaki tüp gazlı ve kocaman ayar düğmesi de elektrik çakmaklı şofbenin çakmağını; o kadar çaktırıp çaktırıp da bir türlü sonuç alamadıkça; bir sigara izmaritinden çıkan orman yangınlarını düşünüyor ve bizim şofben çakmağının, bir izmarit ateşi yanındaki güçsüzlüğüne adeta bozuluyorum.
***
Orman yangınları ve çocukluğumun bir türlü yanmayan sobaları, mangalları, maltızları...
Bir yanda bir türlü yakılamayan ateşler; bir yanda asla çıkması istenmeyen yangınlar...
***
Henüz daha televizyonlar yokken ve ajans haberleri de, sadece tek kanallı Devlet Radyosu tarafından yayınlanırken; ne o cehennem manzaralı orman yangınlarının nereleri yakıp kavurduğundan haberimiz olurdu, ne su baskınlarından, ne de kimlerin nerelerde ölüp ölüp gittiğinden...
***
ilkokul çocuklarına ise, hep bir ağızdan söylenen şarkılar öğretilirdi:
Sen ne güzel bulursun
Gezsen Anadolu'yu;
Dertlerden kurtulursun
Gezsen Anadolu'yu.
***
Bir yanda siyasal parti propagandalarının gümbürtüleri; bir yanda yayılıp giden orman yangınları; bir yanda iz düşümlerinin nerelere kadar uzandığı bir türlü bilinemeyen türlü türlü çete haberleri; bir yanda trafik kazalarındaki şampiyonluk ve mıknatıs bacaklı güzel genç kız fotoğrafları...
***
Bu arada yangınları canla başla söndürmeye çalışan itfaiyecilerin nasıl bir hayat çerçevesi içinde yaşadıkları, nedense hiç gelmez gündemlere...
Türkiye'deki itfaiye teşkilatının dökümünü bilen bir siyasetçimiz, yahut bir bilimcimiz var mıdır, bilmiyorum.
***
Sadece bildiğim, son 80 yılda resmi araba alım ve bakımlarına kaç yüz milyar dolar harcandığı ile; aynı sürede itfaiye teşkilatına ne kadar yatırım yapıldığı sorusunu yanıtlamaya, kimsenin yanaşmadığı.
***
Bir sigara izmaritinin çıkardığı belalar...
Bir inşaatta zor bela iş bulmuş birkaç gurbetçi işçinin; bir gölgelikte çömelmiş, baş ve işaret parmakları arasında tutarak içtikleri sigara ve bir fiskeyle uzağa fırlattıkları izmarit...
***
Sigara ve sigara dumanları üstüne yazılmış şiirler; öykü ve roman sayfaları...
izmaritler, sadece orman yangınlarında zebanileşerek giriyor sayfalara.
***
izmarit balıkları üstüne yapılmış araştırılar ise, tümen tümen; hangi denizlerde yaşadıkları, ne kadar büyüdükleri, hangi familyadan sayıldıkları vs...
***
Eski istanbul'un ahşap evleriyle, mahallelerini küle çeviren ünlü yangınlarının; genellikle patlıcan mevsiminde mangallardan çıktığı saptanmıştı.
Sigara izmaritinden çıkanı hiç mi yoktu acaba?
***
Bir de o zamanların "tulumbacı" diye adlandırılmış; omuzlarında, karşılıklı geçip su basacakları çift saplı tulumbasıyla, küçük bir su tankı taşıyarak koştura koştura yangına giden itfaiyecileri...
***
11 gün sonra bakalım siyasal yöneticilerimiz kimler olacak?
Ya bizim itfaiye teşkilatının düzeyi, ne zaman Boston'dakiyle eş değerde olacak?
***
Meteoroloji de uyarıp duruyor:
- Nem oranı çok düşük Basra Körfezi sıcakları geliyor; özellikle ormanlar daha çok tehlike altına girecek.
***
Aman dikkat; sadece siyasal nutuklar değil, bir sigara izmariti bile yetiyor ortalığı yakıp kavurmaya...
***
Ateşlemeye de, ateşlenmeye de çok mu yatkınız acaba?