tek amaçları milli takıma umut aşılamak, onu desteklemekti.
yağan yağmura rağmen, bol neşeli, küfürlü atraksiyonlu bir akşam gecirdik.
klasik tribün şovlarından, bol küfürlere, hakemin ta.. noktasından demirörene kadar hersey yapıldı.
yapmayan kenarda duran abdullah avcı, sahada gezinen futbolcular ve yönetimdi.
maç başlamadan evveli macar milli takımının stratejisi, istanbula her gelen takım için söylenen tek ve her zaman doğru çıkan; kontra atak futbolu, yattın mı kalkma, sert oyna, mümkün mertebe oyunu yavaşlat mantığı.
macarlar aynen uyguladılar. hakem'in kaleciye çıkan sarı kartı ve bayaaa bir geç alınmış karardı.
şimdi bize bakalım; ne istedik? ne yaptık?
ilk yarı kaçan yüzde yüz şanslarına bakarsak biraz atraksiyon çalışmışlar, arda ve hasan ali nin kanatlardan ceza sahasına girişleri çalışılmış, arda'nın üzerinden oynamak çalışılmış, onur zaten günündeydi, son vuruşlar ya da sonuca gidecek paslar da son temas burak yılmaz'mış (kaçan gollerde iyice) anladık.
anlamadığımız kademe hataları ve sonuca etki edecek sonuç odaklı atraksiyonlar yoktu. bireysellik yine ön plandaydı.
özetle korkulan başımıza geldi. şimdi abdullah avcı'ya ceza versen, demiröreni yönetimden uzaklastırsan ne olur?
2014' trenini her zamanki gibi kaçırdık. jenerasyonumuz bir önemli turnuvayı daha evinden izleyecek.