milli takımın vasat bir futbol oynadığı ve dünya kupası umutlarının artık neredeyse son bulduğu maç. maç hakkında bence çok fazla konuşulacak şey yok. asıl konuşulması gereken konu türkiye'deki milli takım taraftarlığı, milli takım ruhu konularıdır. 3 temmuz günü başlayan şike süreci, öyle veya böyle yıldırım demirören yönetimindeki federasyon tarafından bir şekilde kapatıldı ve artık bu süreç bitmiştir dendi ama gerçek öyle değil. süreç hala bitmedi. evet belki kağıt üzerinde tamamlanmış olabilir ama insanların zihninde hala devam ediyor. türkiye'de bugün milli takımın maçında dahi insanlar kulüpçülük yapıyor. burak gol attı diye üzülenler semih hata yaptı diye sevinenler vs.. bütün bunlar tek bir şeyin göstergesi, ne yazık ki futbolda da milli bütünlük yok. yıldırım demirören o koltuktan inmediği sürece bunun tersine dönmesi imkansız. çünkü adam başlı başına bir sembol birçok insan için; "şikeyi aklayan adam". o orda oturduğu sürece insanları birbirine düşman eden mazi hiç unutulmayacak ve bu bütünlük, milli takım taraftarlığı ruhu hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. ama sanırım kendisinin gitmeye hiç niyeti yok. yazık.