deneme yanılma diye bişey vardır ama bizim milletin en azından bir kısmını pek ilgilendirmiyor bu.
denersin 4 sene boyunca bakarsın ülkenin kronik sorunlarına bir çözüm üretilememişse değiştirirsin bir sonraki seçimde başkasını denersin.
ama işte bizde böyle bişey olmuyor pek çok vatandaş takım tutar gibi hareket ediyor.
2002'de akp'yi denediler. 2007'de sonuç fiyaskoydu. din iman diye geldiler.yolsuzlukları yoksulluğu bitireceğiz dediler.ama yolsuzluğun kralını yaptılar milleti daha da yoksullaştırdılar ve en beteri de amerikan emperyalizminin kirli emellerine taşeronluk yaptılar.
ancak 2007'de milletin hatırı sayılır kısmı bu fiyaskoya rağmen körü körüne oy vermeye devam etti.2011 yılına geldiğimizde durum daha da vahimdi.yolsuzluklar ihanetler hızla devam ederken artık faşizm ve gericilikte hortlamıştı.
ama milletin bir kesimi için bu rezillikler belliki pek bişey ifade etmedi 2011'de oy vermeye devam ettiler.
her insanın bir siyasi görüşü olur ve elbette siyasi görüşüne yakın bir parti olur.doğal olarak da o partiye meyil eder insan.
ancak o siyasi parti araçtır. amaç ise siyasi görüştür.o parti iktidar olduğunda temsil ettiği siyasi görüşü ülkede egemen kılamamışsa yada kılmamışsa körü körüne hala o partinin peşinden gitmek siyasi görüşüne ihanettir aracı amaç yapmak demektir.
akp muhafazakar demokrat liberal bir iddia ile yola çıktı.ama bu siyasi görüşünü 10 yıllık iktidarında hiçbir şekilde hayata geçirmedi.liberal düşünce yerine liboşluğu ilke edindi,muhafazakarlığı sadece sömürdü bol bol toplumu yozlaştırdı amerikan maşalığı da cabasıydı.demokratlığı da sömürdü tabi. ülke her geçen gün biraz daha dikta rejiminin esiri oldu.insanlar akp'Ye muhalif oldukları için tutukalndılar,hapishane köşelerinde ölenler oldu,gencecik öğrenciler en naif demokratik protestoları yüzünden dahi hapislere atıldılar,medya her türlü baskıyla kontrol altına alındı ve doğru bilgiye ulaşmak iyice zorlaştı ülkede.özetle ileri demokrasi dediler faşizmi getirdiler.
neticede akp bir truva atıdır.amerikan emperyalizminin bop'u hayata geçirebilmek için türkiyede kullandığı taşerondur.iktidar olabilmek iktidarda kalabilmek için muhafazakar bir rol üstlenmiştir ve malesef türk toplumunun en az yarısını oluşturan muhafazakar kesim bu ucuz kandırmacaya alet olmuş ve memleketin adeta bölünme sürecine bilmeden katkı vermiştir.bu vebale ortak olmuştur.
bir kez daha tekrar etmek gerekirse siyasi partiler araçtır.amaç değildir.amaç bireyin siyasi görüşü olmalıdır.o siyasi görüşü savunuyor diye körü körüne hiçbir partinin peşinden gidilmez.vatandaş seçici olmalıdır ve siyasetin toplumun sorunlarının çözüm yeri odluğunu bilmelidir.milli ve manevi değerlerin sömürülmesine de izin vermemelidir.
tabiki bu biraz da eğitim işidir.eğitim ortalamamız 4.sınıftan hallice olduğundan malesef yurttaşların en azından belli bir kesimini kandırması kolay oluyor.ama olan da memlekete oluyor.
