aşkın en güzel temennisi. birbirini öyle ak saçlı ve kırış kırış bir parkta yürüyüş yaparken hayal edebilen ve bunu düşündüğünde mutlu olan çiftten bahtiyarı yok.
murathan mungan bir ayrılığı anlatırken şöyle bir cümle kurdurur sevgilisine yaşlandığımı görmeyeceksin!. bu, fevkalade hazin bir cümledir.
oysa artık pek çokları bu kabulle başlıyorlar ilişkilerine ve hatta böylesini makbul buluyorlar. böylece kendilerini hiçbir şey için mesul hissetmeden, bağlanmanın riskini üstlenmek zorunda kalmadan gündelik ilişkiler kuruyorlar. emek harcamadıkları için vazgeçmeleri kolay oluyor. bir bedenden diğerine pıt diye geçiyorlar. "aşkım", "hayatım, "canım" gibi sözler ayağa düşüyor. "sevmek" anlamından eksiliyor. ama bir yandan da içteki boşluk dolmamacasına büyüyor.
halbuki birini gelecekte de yanında hayal etmek ondan illa bir gelecek ummak demek değil. öyle taşıması ağır bir yük hiç değil. nihayetinde niyet edersin, akıbet tutmayabilir. fakat yeter ki niyet bu olsun. o zaman sadece yatak arkadaşı değil, aynı zamanda yol arkadaşı da olabilirsiniz birbirinize.