Saatin arkasında küflü bir defter olmalı; ara renkleri büyük vaatlerin ve külfetlerin peşine salmış, sonra, anlamsız tedirginliklerle gurur ile vicdanın buluşabildikleri pis zaman tamlamalarının kurbanı 'olağan'ı bir akıl sorunu belirtisine dönüştürmüş. Böyle bir defter, iri bir başucu saatinin arkasında. Yakınındaki kalem kurşun ve ufak. Hanım tabancası gibi. Katil, hep öğleden sonraları uyanıyor. Gardırop, ne kaba bir kelime diye düşünüyor her defasında, yattığı yerden doğrulurken; oysa şifoniyer öyle mi?! O, hüzünlü, hatıra kokan bir şey. Sırları var. Saklamayı biliyor. Çekmece, bilmecedir.