bütün bilim kollarının en önemli yanlarını toplu olarak göz önüne seren kitaptır. Eski yunancadaki «enkuklospaideia» kelimesinden gelir. Bu kelime (en = içinde, . kuklos = daire, paideia = öğrenme) «bilgi çemberi» demektir.
insanlar gerek kendileri, gerekse çevreleri üzerinde bilgi sahibi olmaya başlayınca, bildiklerini yazarak kendilerinden sonra geleceklere bırakmayı, bilgilerini başkalarına da öğretmeyi düşündüler. Böylece, binlerce, yüz-binlerce kitap yazıldı. Bu kitaplarda bilgiler pek dağınık bir halde bulunuyordu. Bir konu üzerinde bilgi almak isteyen biri, büyük güçlüklerle karşılaşıyordu. işte, ansiklopedi buluşu bu ihtiyaçtan doğdu. insanın o güne kadar edindiği bilgilerin en seçme yanlarını bir araya toplayarak, derleyerek toplu bir başvurma kitabı meydana getirmenin çok yararlı olabileceği düşünüldü
Ansiklopediler aradığımız her konu üzerinde bizlere toplu bilgi verirler. Zihnimizi kurcalayan «Kim?», «Neden?», «Nasıl?», «Ne zaman?», «Nerede?» gibi soruların karşılıklarını ancak bir ansiklopedide bulabiliriz. Sözlükler yalnız kelimelerin anlamını verdiği halde, ansiklopediler konuyu doğrudan doğruya işlerler; gerektikçe de (bu maddenin başında olduğu gibi) kelimenin anlamını verirler. Ansiklopediler öğrenim bakımından çok yararlı sayıldıkları için, bugün bütün okullarda, kitaplıklarda, evlerde bulundurulmaları âdeta zorunlu hale gelmiştir. Zamanımızda büyük ansiklopediler her yıl gözden geçirilerek yeniden basılır, bir çok maddeler üzerinde yeni bilgiler verilir.