kamil ağanın oğluyla, ayhan efendinin oğlu pek bi havalı girerler nizamiyeden içeriye sanki dersin, sünnet telaşı, göz açıp kapatıncaya kadar biter oğlum telaş etme! vatan borcu, erkek işidir. gazıda çabası. kapıdan girer girmez, önce bi dal taşak dalga geçilir anadan doğma. * sonra önlerinde çoban rızanın oğlu, elinde kavalı marş marş komutuyla bağırta bağırta marş söyleterek tavaf ettirir, ustalaşmış kurtların aç aç sesleri arasında. Oan genç bir kız tedirginliğinde, abazanların dünyasında vatan borcunu götü kaybetmeden ödemenin yollarını düşünmeye başlarlar, Ayhan efendinin oğluyla, kamil ağanın oğlu. bunların nizamiyeden çıkışı bile olaydır, elleri kulak memelerinde, biri avrat diğeri karı diye saçı uzun herkese sarkarlar.
ayrıca: usta birliğinde, nizamiye de acemi erlerin girişlerini kayıt etmekle görevliydim. izledikleri filmlerden etkilenerek, Amerikanvari rahatlığıyla, çift valizle asker ocağına gelenleri teselli etmek en zor olanıydı. burası "tatil adası ya da izci okulu değil" demenin kaç yolu varsa anlatılırdı kendilerine.