yaşadığı korku, kendisinde cahil cesareti oluşturmuş kızdır. ironi dersen ironi, paradoks dersen paradoks. fakat açıklaması gayet basit;
kendisi, başka bir şehirde, aileden ayrı (özgür) üniversiteye gitmeyi, eğitim-öğretim'den ziyade, yıllardır bastırılmış cinselliğini doyasıya yaşayabileceği bir fırsat olarak görenler familyasından.
üzgünüm ama ülkemizde durum bu. üniversite öğrencileri ve mezunları ne demek istediğimi gayet iyi anlayacaklardır. üniversite öğrencilerimizin % 95'i, kız erkek fark etmeksizin çok net bir şekilde cinsel açlık duymaktadırlar. ve yine bu %95'lik kısmın da %90'ı, aileden ayrı yaşamayı, bu açlığı yatıştırmak için bir fırsat olarak görmektedirler. bunu bilinçli olarak yapmasalar bile, farkında olmadan dahi bu duygularla hareket etmektedirler.
e bahsi geçen kitlenin genelinin de cahil çocuklar olduğunu göz önünde bulunduracak olursak, bu ve bu gibi durumların yaşanmasının da kaçınılmaz olduğunu kabul etmek zorundayız.
zira; ''erkek arkadaşım bana tecavüz etti ama sonra ben onunla bilerek birlikte oldum'' gibi saçma sapan bir açıklamanın, bu malum durum dışında mantıklı bir açıklaması yoktur.
'bu kız benim gözümün önünde canlanmadı' diyen beri gelsin. eminim hepiniz nasıl bir tip olduğunu (kafa yapısı ve hatta evet görünüş olarak) tahmin ediyorsunuzdur. aynı netlikle neler yaşamış olabileceğini de tahmin edebileceğinizi düşünüyorum.
zira bu kız da bizden biri. hepimiz gibi, toplumumuz fertlerinden herhangi biri işte. soruyorum; ''bu kız, elinde ayfon, büzüşük dudakla poz veren aşırı zeki kızlarımızdan biri değildir!'' diyebilen var mı? bu kız, birçoğumuzun, sık sık; ''anası babası da bunları okuyor sanıyor amk!'' diye kınadığı gençlerden biri değildir diyebilen var mı?
zannediyorum yoktur.
''üff snne be slk'' jenerasyonunun bir üyesi olan bu kızımız ve gerçekleştirdiği bu dehşet verici hadise, aslında milletimizin bir aynasıdır. hani şu her fırsatta öve öve bitiremediğimiz, asil milletimiz...
çok açık ve net söylüyorum; bu başlık altında bu kıza söven tüm erkekler, bu kızla bir yerlerde karşılaşmış ve punduna getirmiş olsalardı, havada karada sikerlerdi. (ben dahil) ama böyle bir olay yaşanınca da, hiç oralı olmadan, ak kaşıkmışız gibi dışlayıp sövüyoruz, lanetler saydırıyoruz. halbuki bu elim hadise, sadece farklı sonlardan biri. belki de uçuk sonlardan biri diyebiliriz. ama bazı finallerin dışında senaryo hep aynı ve hepimiz de o senaryonun bir parçasıyız.
hiç öyle ''bir insan bunu nasıl yapar! vay amına koduğumun kahpesi!'' falan triplerine girmeyelim bence. birçoğumuzun bu kızdan tek farkı, onun yaptığı şeyin haber olmuş olması. hepimiz birer katiliz, hepimiz aynı şeyleri yapıyoruz demiyorum elbette. lakin dehşet diye tabir edilen şeyin de çeşitleri vardır. ve ben bu toplumdaki herkesin dehşet verici bir şeyler yapmış veya yapıyor olduğunu düşünüyorum. o bebeği boşluğa bırakan yalnızca bu aptal yurdum kızı değildi diye düşünüyorum.
her neyse, çok uzadı. şu an iş yerinde olduğum için de tam kafamı verip yazamadım. gelişi güzel yardırdım, saçmaladıysam özür dilerim.
özetle; üniversite hayatını bir fırsat olarak görmüş ve yiyemeyeceği yarağın altına yatmış binlerce aptal kızımızdan sadece biridir. belki de onların en şanssız olanlarından biridir diye de nitelendirebiliriz. erkeklerimizin de kızlarımızdan hiçbir farkı yok tabii. hepsi birer amsalak. tencere-kapak..
ben, bunlar daha iyi günlerimiz diye düşünüyorum maalesef. öyle gerzek, öyle boş, öyle mal bir jenerasyon geliyor ki, allah'ını seven üstümüze atom bombası atsın diye haykırasım var...
