türkiye de asgari ücretin az olması

entry3 galeri
    1.
  1. asgari ücret nedir; kişinin biyolojik varlığını idame ettirebilmesi için ihtiyaç duyacağı minimum miktardır. türkiye'de 5 - 6 milyon civarlarında asgari ücret çalışanı vardır. bu insanların aldığı ücret 2013 itibariyle;

    Brüt Ücret
    978,60 TL

    kesintiler;

    Sigorta Primi işçi Payı 137,00 TL
    işsizlik Sigortası Primi işçi Payı 9,79 TL
    Gelir Vergisi Matrahı 831,81 TL
    Gelir Vergisi 124,77 TL
    Damga Vergisi 7,43 TL

    Kesintiler Toplamı
    278,99 TL
    Asgari Geçim indirimi
    (Bekar ve Çocuksuz)
    73,40 TL

    Net ele geçen (Asgari Ücret + AGi) *
    773,01 TL

    size biraz 2013 türkiye'sinde 773 liradan bahsetmek istiyorum. türkiye'nin en büyük şehirlerinden biri olarak istanbul'u ele alarak bu parayla nasıl yaşandığını paylaşacağım. zorakide olsa bu parayla nasıl hayatta kalınabildiğinden bahsetmek istiyorum, hayatta kalmaya çalışan insanlardan. fazla değil 4 kişilik bir aile düşünün. annemiz ev hanımı, babamız asgari çalışan, okula giden iki küçük kardeşimiz. istanbul'da ki hayattan ve ödenen paralardan bahsedecek olursak;

    ev kirasına en düşük 250 tl vermesi gerekir.
    evin gıda masrafları; her hafta 40 liralık bir pazar alışverişi, ve hafta içi diğer gıda masrafları (ekmek, şeker, tuz vb.) 20 tl, toplamda ayda 240 tl.
    2 çocuğa okula giderken toplam 2 lira verse (en azından öğlen bir tane simit yesinler diye) (1 + 1) ayda 60 tl.
    evin bütün faturaları (ısınma, elektrik, su, telefon) en az 150 tl.
    aylık ulaşıma en az 70 tl.

    işte 770 lira oldu. o kadar detayına ve inceliğiyle düşünmesi gerek ki bu babanın, çok iyi hesaplamalar yapması lazım. bu kadar az bir parayla nasıl geçineceğiyle ilgili. bu baba bu parayla başka hiçbir şey yapamaz, sadece yaşamaya ve ailesini yaşatmaya çalışır. mutluluk mu?
    asgari ücret alan bir babanın ne kadar mutlu olabileceğine geçecek olursak, sonuçta bu adam da bir insandır, mutlu olmak onun da hakkıdır; kabul ediyorum mutluluk salt para değildir; ama ekonomik bunalımlar yüzünden binlerce insanın boşandığı, binlerce çocuğun ebeveynler tarafından yalnız bırakıldığı, çocuk esirgeme kurumlarına yolladığı da bir ülke gerçeğidir. parayla saadet olmaz derler, fakirlikten sürünerek mutlu olarak kaç insan gördünüz ? birazcık insanın elini vicdanına koyması lazım.

    işte bu babayı bir düşünün, bu hayata tutunmaya çalışan bir babayı düşünün, içinde kalan şeyleri düşünün;

    karısına bir gün olsun, bir çiçek veya sevdiği bir şey alamamanın acısını yaşıyor, onu mutlu edememenin üzüntüsünü duyuyor. elbetteki karısı böyle bir bekleyiş içinde değil; ama bu baba almak istiyor! alamıyor. oğlu, kızı karşısına çıkıyor okuldan gelince;
    "baba herkesin telefonu var niye benim yok veya neden benim telefonum çok kötü."
    "ben bisiklete binmek istiyorum baba".
    "baba bilgisayar alsana bana".
    "baba ayakkabım çok kötü bana yeni ayakkabı alır mısın"
    "baba en çok da bir uçurtmam olsun istiyorum, gökyüzüne uzanan, umutlara yolculuk eden".

    işte o baba o an, onu almak o kadar çok istiyor ki; ama elden ne gelir, para yok. çocuklarını, karısını mutlu edemediği için tam anlamıyla mutlu olamıyor.. tabi yine aynı baba, yine aynı güzel insan ise şükretmesini biliyor;
    buna da şükür allah'ım, dışarıda evsizler var, allah onların da yardımcısı olsun diyor; ama kimse bu durumda yaşayan ailenin mutlu olduğunu söylemesin bana. ne yazık ki iç burkan gerçekler bu.

    nitekim azdır asgari ücret, kabul ediyorum asgari en az demektir; ama kime göre neye göre bu kadar azdır.

    gerçekten adaletin yok dünya...
    4 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük