arada bir, bir çarpıntı gibi vurup geçiyor. gidiyor... giderken gelirken de gayet mantıklı davranıyorum açıkçası. evet karmaşık oldu ama şöyle biraz anlatalım:
şimdi ben böyle ortam piçi gibi duran bir adamım. fırsatını buldukça da o kişiliğe bürünürüm sayın sözlük. karşılıklı al ver ekonomiye can ver ilişkilerinin hayatımdaki önemini yadsıyamam.
ve fakat; ciddi ilişkilerin altından da babayiğit gibi kalkarım. zaten 3.5 ciddi ilişkim oldu. buçuk kısmı dışındaki ilişkilerin süreleri ve içerikleri cidden bir önceki anlattığım ben figürünün ağzını açık bırakacak seviyede. aldatmam da. zaten ilişkiye başlarsan bir söz vermiş olursun ve ben o sözü hiç yıkmam.
neyse işte, son ciddi ilişkimden çıkalı 4 ay oldu. ayrıldığım gün nasılsam, hala da öyleyim. arada bir böyle bir sancı gibi geliyor işte, bir ulaşabilsem, sarılsam, koklasam. fazlasını da istiyor muyum bilmiyorum ama en azından bunun bana yeterli olduğunu düşünüyorum. icraate geçtim mi? hayır. geçmek istiyor muyum? hayır. ama bu anı yaşamak istiyorum sayın sözlük.
farkındayım ve biliyorum ki, ilişki dediğin şeyin bir miyadı var ve o miyattan sonra insanlar birbirini çok üzüyor. ben daha hiç kimseyle bu 'dolmuş miyat' aşamalarına gelmedim. gelmek istemem de. nedense insanlar beni ben olduğum gibi ama iyi hatırlasınlar istiyorum. iyi hatırlanmayı en çok hak eden kişiler de hayatınızın bir döneminde size en yakın olan kişiler. bu kişilerin size çirkefleşmesi veyahut sizin aynı paralelde giden tutumlarınıza maruz kalmasını istememenin güzel bir erdem olduğunu düşünüyorum.
şimdi klasik erkek unutma yöntemlerini birer unutma yöntemi olarak değil de, anın keyfini kaçırmama ruhuna uygun olarak yapmış bulunmaktayım hatta sıkılma ve gına gelme evreleri çok yakında. ama hala o kouyu istiyorum. bu garip değil ama geçmesi gereken bişey.
belki etrafımda ciddi düşünebileceğim birisinin olmaması beni bu yola itiyor. yani aslında eskiden iyisine sahip olamama çocukluğudur bu, belki de sizin aşk dediğiniz olay da olabilir.
fakat, çok hazırım aslında her şeye be sözlük. yani şu an bir kadın görsem, aşık olsam, çocuk yapsam şaşırmam.
şu anki durumumdan da aslında memnuniyetsiz değilim hatta rahat kıçına mı batıyor, otur oturduğun yerde diye aynada kendime telkin verdiğim zamanlar da oluyor. sevgiliyleyken arada bir öykündüğün ama karşındakine kıyamadığından yaşayamadığın hayata sahip olmak güzel gelmeli ama işte...
yeni insanlar da tanıyorum, bakalım. hayatın insanlara neler getirebileceğini bilmesem de, çok şaşırtabileceğinden eminim. yaşadım da konuşuyorum. bunları yazmamın nedeni de, oturup kimsenin kafasını sikmeden bir yerlere dökebilmekti. eğer buraya kadar okuduysan seni de tebrik ediyorum. kafa ütülediysem kusra bakma hacı.