21 mart 2013'de pkk terörünün bittiğini/biteceğini söylemek için ya hain, yada önünü göremeyecek kadar saf olmak gerekir.
bu kadar mı önümüzü göremez olduk?
daha çok kısa bir süre önce abdullah öcalan denen bebek katili hainbaşı'nın bdp'lilerle yaptığı ve milliyet gazetesinde yayınlanan görüşmelerini okuduğunuzda adamın "bu da olmazsa bu sefer 50bin kişiyle savaşırız" dediğini görmediniz mi? görmek için bakmak gerekir tabi.. başkasının gözüyle bakıyor, efendilerinizin aklıyla düşünüyorsanız fark edememeniz normaldir.
pkk terör örgütünün yurtdışına çıkması demek silah bırakmak demek midir?
tabi ki değil. abdullah öcalan yine yayınlanan tutanaklarda iran'da şu kadar ırak'ta şu kadar, kandil'de şu kadar kişi var diyor zaten. ama daha önceden de ne zaman pkk ateşkes ilan edip yurt dışına çıksa lojistik yönden eksiklerini tamamladığını, eğitim yapma şansı bulduğunu, hastasını yaralısını onardığını ve dönüşünde daha dinç ve yeni stratejiler geliştirmiş olarak döndüğünü gördük. siz de gördünüz değil mi bunu? göremediyseniz bir önceki paragrafın son cümlesine yeniden bakın.
aslında sizin anlamak istemediğiniz süreç son derece basit.
önümüzde yeni anayasa var. hani abdullah öcalan'ın destek verdiğini, tayyip erdoğan'ın başkanlığını desteklediğini söylediği anayasa. yapılan bunca şey işte o anayasa için.
bu işi yapacak taraflar ve istekleri belli.
birincisi tayyip erdoğan. başkanlık istiyor. bu güne kadar kendisine destek veren iç ve dış güçlerin gücünün zirve noktası olacak bu. yapmak için görevlendirildiği şeyi yapmak için başkanlık şart. bu uğurda şimdiye kadar silahlı kuvvetlerin sesi kısıldı, yargı yeniden ve istedikleri şekle sokuldu, muhalefet edecek kim varsa içeri alındı, üniversiteler yeniden dizayn edildi.. şimdi başkanlık da gerçekleştirilip ülke büyük ortadoğu projesinin gerektirdiği şekle sokulacak. artık bu bölünme mi olur, eyalet sistemine yada özerkliğe geçiş mi olur bunu bilemiyorum. orasını bu projenin eşbaşkanı olduğunu söyleyenler biliyordur herhalde. (bkz: büyük ortadoğu projesi eşbaşkanı olmak)
tarafların diğeri abdullah öcalan ve pkk. onlar da eyalet, özerklik, bölünme yada ne öngörülüyorsa ona talipler. ilaveten anayasanın türk-kürt diye ayrılarak amına konması da işlerine geliyor. gerçi bunlar teferruat. ama anayasa ile ilgili konuşulan ne varsa bu adamların memnuniyeti aranıyor. haliyle fırsatı görüp topa girmekte gecikmediler.
peki bundan sonra ne olacak?
olacak olan şu:
1. pkk yurtdışına çıkacak. geri planda eğitim ve lojistik eksikliklerini giderecek. yurt içinde çatışma olmayacak. haliyle terör akşam haberlerinden bir süre uzak kalacak. ama oralarda bir yerlerde olduğu da bize unutturulmayacak.
2. görüşme sürecindeki tepkileri üstünden savmak için "imralıyla biz görüşmüyoruz mit görüşüyor" diyen başbakan, terörün (geçici de olsa) azalması nimetinin üstüne yatacak. "gördünüz mü terörü bitirdik/bitiriyoruz" diyecek.
3. yandaş medya terörü bitiren başbakanı kutsayacak. halk "ulan ne güzel terör bitti oh be" noktasına gelene kadar şişirilecek.
4. herkes bahar havasındayken başbakan çıkıp "ama bu durumun devamı için yeni anayasayı evetlememiz gerek" diyecek. hep beraber evetleyeceğiz içinde başkanlık, kürt kimliği vb. öğeleri barındıran anayasayı. (bkz: yıllarca elimi siktim şimdi elim beni sikiyor)
5. sonrası hala hop tereyağlı ballı ekmek. patron amerika, okyanus ötesi ve bizim için büyüklerin çizdiği yolda durmadan dinlenmeden efendilerimize hizmet edeceğiz.
hamdolsun.
tanım lazımsa: öngörüsüzlüktür. sanrıdır. göz yanılsamasıdır.
edit: konuyu açan arkadaş entrysinin en kötü entrylere girmesini, terörün bitmesini istemeyenlere yormuş. saflık mıdır salaklık mıdır?