dün, oturup ciddi ciddi notlar alarak izlediğim belgesel... ilk önce oyunculuk sıfır o yüzden bazı yerlerde güldüm, evet o kadar acıklı olan olayları biri anlatıyor sonra oyunculuk devreye giriyor ve ben gülmeye başlıyorum. başta bunu yaptıranları kınıyorum. keşke mini canlandırmaları hiç yapmasalarmış... neyse konu bu değil zaten ülkücüler neyden tam anlıyorlar da, sinemayı tam anlasınlar...
- belgeseli neden çekmişler tam anlamadım.. yıllardır ülkücüler sustu, sol taraf konuştu diye başlamışlar filme bende tüm dikkatimi vererek dinledim bu yüzden. fakat ilerleyen saatlerde daha çok komünistler ile sidik yarışına girmiş insanlar konuşmaya başlıyor. olmamış, kendi ideolojinden daha çok başkaları ile sidik yarışına girmişsin. otur ideallerini anlat...
- o dönemin insanları nası sağ tarafa geçtiğini anlatıyor. biri dedi ki " bir abi vardı, beni takip eder yakalar 9 ışığı koltuğumun altına koyar zorla okumamı sağlardı, ben okumaz atardım. bu böyle sürdü, bir gün 9 ışığı okudum sırf açığını bulmak için okudum fakat sonra ülkücü oldum" çok güzel anlatmışsın harbi. herhalde kimse kendi isteği ile sağcı olmadı, illa biri ittirdi kendisini, zorladı...
-bir ülkücü, erdal erenden "ya şimdi dizilerde görüyoruz bir çocuk var, neydi o çocuk erdal erenmiymiş neymiş var ya gomünist...." diye bahsetti... tüylerim diken diken oldu. küfür etmemek için şöyle bir durdurdum videoyu. gittim bir bira açtım. sen ki ülkücü kardeş o dönemi yaşamış anlattığına göre yemediğin dayak kalmamış. sen nasıl dersin 80 darbesinin bir sembolü olmuş insana hatta 17 yaşında kalan bir çocuğa "o" diye. tamam ideoloji farkı büyük, dava ayrımı çok farklı ama erdal eren türkiye nin kara sembolüdür. erdal eren türkiye hukukunun gerçek yüzüdür. senin eğer bu çocuğa saygın yoksa, zaten sen hissetmemişsin 80 darbesini içinde. tam yarasını almamışsın. ben bir solcu olarak bile sağ taraftan ölenler için göz yaşı dökmüş biriyim...
-ercüment gedikli nin o ağa tarzı konuşmaları devreye girince, her insanın bir gözü seğirmiştir herhalde. helede ercüment gedikliyi tanıyanlar. (bkz: bahçelievler katliamı)
-ülkücülerin tavuklarla civcivlerle problemi büyük. türkeş diye bağırmazlar ise civcivleri kesermiş. nasıl da güzel ağızı ile kendini ele verdin, siz yok musunuz siz. allah ın verdiği canı hani allah alırdı. davaları için akıtmayacağınız ırk kanı yok değil mi ? ben istemem türk insanının bu kadar kan ile yücelmesini, tavuk kanı lan ayıptır...
- yine bir tanesi mustafa pehlivanoğlu nu anlatıyor. çok yiğit gitmiş. ha öyle acayip yiğit gitti, idama saatler kala ülküdaşlarını çok güzel ispikledi bunlardan biride çatlıdır fakat bir sağdan bir soldan düzeni yüzünden yırtamadı rahmetli. fakat mhp hala sever mustafayı. acayiptir. birde mustafa cellatına hakkını helal et demiş celladında çok bilmem nesinde onların hak istemesi zaten cellad bulamıyorlarmış sehpayı çekecek. korkuyormuş hepsi asarsak bunların sürüleri gelir bizi bulur diye bu yüzden hapishane görevlileri kola votka ile kandırırlarmış celladları neyse buda ek nottu ... komünistler cellata küfürler ediyorlarmış. ama bu sağcılar o kadar merhametli ki hellalik isteyerek ağaca çıkıyorlarmış *... sizce benzemiyor mu asılan solcuların olayına deniz ve niceleri yaşasın halkların kardeşliği diye bağırırken bir idealleri vardı. cellatı hakkı hukku düşünecek kafada değildiler. ee tabi bir ülkücüde saldıraya geçmeden kesinlikle yah allah bissmillah diye bağırmaz. kafa gidiyor ne yah allahı... sonuç yine sol kesimle bir sidik yarışı...
-kenan evren gibi ipsiz sapsız ideolojisi olmayan biri idareye el koymuş, dedi bir ülkücü. ayağa kalktım dedim baboli ağzına sağlık düzgün laf ettin.
-pişmanlık yasası bir gecede çıktı bilen bilir. neden çıktığını anlatayım bir asker babaya sahip olarak derinine ineceğim konunun. asıl iş yurt dışına kaçırılmış milyonlarca idamlık solcunun geri dönmesi için. yüzlerce kaçak olan solcuların geri gelmesi için çıkarılmış ve sağcılar yine bu pişmanlık yasasını kendilerine yapılan bir işkence olarak düşünüp pişman değilimi oylamışlar. her pişman değilim deyip hücreye dönen ülküdaşları için göbek atan ülkücüler tekrar uyurken sol tarafta işler pek tıkırında gitmedi çünkü hapiste olan sol kesim pişman değilimi oyladı ve dayağı yeyip oturdu. hemde yurt dışından hiç bir solcu geri dönmedi bu yasa üstüne ayrıca ülkede olup kaçak yaşayıp arananlardan da sazan gibi atlayan olmadı. devlet kan istediği için babamın abi dediği necip amcanın yüzük parmağını işkence sırasında alıp götürmüş. bilirsiniz parmak ile imza alırlardı o sırada. sanırım onun kanı yetti askere o zaman için. ama yine ülkücüler bunu biz hepimiz pişman değiliz dedik geldik fakat komünistlerde 9 10 fire geldi diye anlatmış belgeselde. çok ayıp gerçekten ayıpladım gerçekleri çarptırmayın arkadaşlar siz bu olayları yaşamış ve güçlükle kurtulmuşsunuz.
-yine erdal eren için başka bir ülkücü koğuş arkadaşı jop yemiş erdal için. yalan çünkü erdal karıştır barıştır taktiğinden yararlanamadı çünkü hücrede tek başına kalıyordu. tarih bunu çok iyi bilir. yapmayın bu kadar ufaltmayın bu ölen insanları saçma sapan davalar için.
-öğretmen çocuklara o dönemleri anlatırken 9 tane fidan öldü dedi asıldı dedi.. ulan solcular ne solcular tövbe yaa. vicdansısınız. işte bu yüzden çok kaliteli işlerde sizin adınız geçmiyor, geçse de gerçekten cani olduğunuz yanınızı görüyoruz.
sonuç olarak;
zaten ülkücüler, küçükleri büyültüp * büyükleri de küçülten tiplerdir *
ek not bir ülkücü dedi ki ' darbenin çıktığını öğrendik göbek attık, akşama hapisteydik" bayağa güldüm bu olaya.