20.
-
nihayet yoğun bir iş günü sonunda geldim otele.
yine bir gün daha yaşamışlığın cevabını vermiştim sana.
bir gün daha yaşamak, seni düşünmekle güzeldi.
şükretmesini de bilmeli insan diye düşündüm yeniden. sevebildiğim için, görebildiğim için, vücudum ve beynim sağlıklı olduğu için,
seninle tanışma arzusu -ne kadar içimi kemirse ve tamiri zor hasar verecek olsa da- seni düşünebilmek, var olabileceğini hissetmek,
ve bir gün kokunu alabileceğim, tenine dokunabileceğim duygularımın canlı olması için ve bir gün bir nefes daha sağlıklı nefes
alabildiğim için, insanları sevdiğim ve insanlarında beni sevdiğini düşündüğüm için...sevdiğim için, aşk için ve sen.
şükret, hayattasın ve yaşıyorsun.
bazen hep ümitsiz oluruz : "o olmadı bu niye şöyle, yine mi böyle..." diye yazar, çizeriz.
inanın tüm bu sıkıntıları yaşamak için insanlar, bir saat bile olsa bunu yaşayabilmek için yerinizde olmak ister dedim sevgili.
şimdi sen benim yerimde ol ve sen sev kendini. önce kendini, insanlığı, doğayı, sonra beni sev.
hayatındaki en değersiz "benim" çünkü, sen benim için ne kadar değerli olsan da.
şimdi bir yemek yeme zamanı geldi, yalnız, soğuk ve isteksiz.