ilköğretim okulları ve liselerde hakkıyla okunmayan milli marşımız.
evet ne yazık ki içler acısı bir durumdur. öğrencilere yalnızca bir yıl müzik derslerinde istiklal marşı şuuru ve "istiklal marşı nasıl okunur" eğitimi verilmesi gerektiğini düşünüyorum. bu güne kadar iki okulda çalıştım. oturduğum mahallede ikisi lise olmak üzere üç okul var ve bu okullarda da gördüğüm manzara çalıştığım okullardan farklı değil. her cuma ve pazartesi öğrenciler için bir rutinden başka bir şey değil, istiklal marşı okumak. dahası öğretmenler için de yalnızca bir prosedürü yerine getirmek. "eğer düzgün söyleyemezseniz ya da mıy mıy söylerseniz, bir defa daha söyletirim, ona göre" gibi tehditlerle öğrenciler bağırarak ruhsuz bir şekilde okuduğunda, o istiklal marşı'nı okumuş mu oluyoruz.
dahası bunu söyleyen bir öğretmen, öğrencilerin bu şekilde istiklal marşı söylemesinden memnun mu. öğrenci ikinci defa okumamak için son ses bağırırken, mutlu mu olmamız lazım. öğretmenlik vicdan işidir, vefa işidir. 12 mart tarihi için okullarda düzenlenen "istiklal marşı'nı güzel okuma yarışması"na katılmıyorsa öğrenci, aynaları kendimize bir çevirmeli. neden katılmak istemiyorlar, diye sorgulanmalı. öğretmen, öğrenciye öncelikle o marşı severek okumayı öğretmeli. neden bu marşı okuduğumuzu bilmeli öğrenci. girdiğim en tembel sınıfta yaptım bunu ve inanılmaz sonuçlar aldım. çünkü her ne olursa olsun öğrencilerin, hele ki ilköğretim öğrencilerinin kalpleri tertemiz. öğretmenden gelecek bir tatlı sözü de unutmuyorlar, bir hakareti de. hayatın hangi aşamasında olursa olsun, neden istiklal marşı okuduğunu, neden ata'ya saygı duyması gerektiğini bilmeli öğrenci. o şuuru sevgiyle, yaşayarak vermeli öğretmeni. yıllar sonra farklı fikirleri olacaktır. bambaşka siyasi görüşleri, inanışları olacaktır belki. ama bunun bir önemi olmadığını, önemli olanın millet olarak istiklal marşımıza, değerlerimize saygı duymamız gerektiğini, onlara sahip çıkması gerektiğini bilecektir. köy kahvesinde basit sıradan bir insan olsa bile, ki asla sıradan bir insan değildir, onun ruhunu içinde hep yaşayacaktır.
neden bunları yazdım. başta da dediğim gibi çalıştığım iki okulda da, saf sevgilerle dolu çocukların basit korkularla, dayatmalara maruz kalması başta beni rahatsız etti. ben müzik öğretmenizin iki ay boyunca bize istiklal marşı'nı öğretme çabalarının ne kadar önemli olduğunu anladım. neden yarışmaya katılmıyorsunuz, diye sorduğum öğrencilerde, aldığım cevaplara üzüldüm. sadece ufacık 20 dakikalık bir konuşmanın, en beğenilmeyen öğrencide bile nasıl tesir ettiğini gördüm. asla içi boş olmamalı, öğretilenlerin. asla koyun sürüsü değil öğrenciler. onlar bir gün büyüyüp evlat sahibi olduklarında, hiç bir şey olamasalar dahi, sahip oldukları üç beş değer olabilmeli. bunun için sevdirmeli istiklal marşı'nı.
ve dileğim, dileğimiz istiklal marşı'nın ne şartlarda, ne için yazıldığını bilen; bunu anlayan öğrencilerin olduğu bir türkiye'de yaşamak. çünkü onu bilirse ve anlarsa, anlamsızca kavga etmemeyi de öğrenir. saygı duymayı bilir.