verenlerden pek de farklı değildir. arada nüanslar vardır. misal oy veren yediği 'cephane'yi (bkz: azeri türkçesi) fark etmiyor ve haliyle mutlu. vermeyen fark ediyor ve haliyle mutsuz. mesele farkındalık yani. aynı son hepimizi bekliyor, farkında olsak da olmasak da. ama işte zannettiğinin bir 'zann' olduğunu fark etmezsen, o 'zann' senin gerçeğindir. ve bu zannın doğurduğu yapay mutluluk, yanılsamayı fark edemediğin için, senin adına tamamen gerçektir. (sanırım) matrix serilerinden birinde keanu reeves 'eğer bir rüya görüyorsan ve hiç uyanmayacaksan, onun bir rüya olduğunu nasıl anlayabilirsin ki?' diyordu meclisin en yaşlısına, yalnız kaldıkları bir an. bu da öyle bir şey işte. ancak emin olun, hepiniz uyanacaksınız ve rüyayı fark edeceksiniz. umalım da bu fark ediş hiçbir şeyi değiştirmeyecek kadar gecikmiş olmasın.