izlenen ama pek hoşa gitmeyen film. özellikle o herkesin çok etkilendiği üstlerine beton döküldüğü sahne filmin iki kahramanına çok yakışmış. tam onlara uygun bir son. farklı ve sıradışı; ama ben romantizmden çok şaşkınlık ve iticilik hissettim o sahnede.
hele adamın kızın gözlerini bağlayıp rayların üstüne bıraktığı sahne... tren arkadan geliyor, kızı ezmesine santimler kalmış: "adam kurtaracak şimdi, çekecek trenin önünden." derken başını çevirdi kızı ezilirken görmemek için. kız kendini sola attı da zor kurtardı canını. ben de" yuh, oha, bu ne biçim aşk lan!" diye dondum kaldım. velhasıl beğenen çok ama zevkler de farklı. ben pek beğenmedim, izlerken pek bir şey hissedemedim çünkü.
not: esas oğlanın babasını parçalamak istedim. ergen triplerinde yüzdü film boyunca.
edit: ve beklenen eksi(ler)... herhangi bir şeyi bu kadar sahiplenmekten vazgeçer misiniz? sanatta kesin güzellik yoktur. güzellik görecelidir. sanat herkeste farklı duygular uyandırır. sanatın temeli budur. çoğunluğun güzel bulduğu bir şeyi tüm insanlar beğenmek zorunda değil, beğenemez de zaten.